Ekim 2016-Minik Kelebeğin Annesi

26 Ekim 2016 Çarşamba

3-4 Yaş Çocuk Gelişimi ve Eğitimi


3-4 Yaş Çocuk Gelişimi ve Eğitimi



3-4 yaş dönemi beni en çok zorlayan dönem oldu. Huysuzluk , inatçılık durumunu en yoğun ve sıkıntılı yaşadığımız günler oldu. 2 yaş sendromu falan yanında devede kulak kalır desem yeridir. Berrak evrim geçirdi. Her şeyi reddeden ters , huysuz , ben bilirim ben yaparım havalarından nefes alamadığımız , konuşmalarımızın bile fayda etmediği bir döneme girmiştik.

Kız çocuklarında bu dönem daha erken başlıyormuş. Aslında normal birey olmanın farkına başladığının ilk dönemi ama bazen cidden ne yapacağımı şaşırdığım günler oldu. Üzerine gittikçe daha huysuz ve inatçı yapısı güçlenmesin diye kendi haline bıraktım. Kurallar ve yasaklar konusunda tutarlı oldum , olduk. Dikkatini başka yerlere çekmeye çalıştım. Az da başarılı oldum. Ama bu boğa burçlarının inadı da valla bambaşka. Okula başlayınca birazcık da olsa düzeldi. Zaten 3-5 yaş dönemi arası en yoğun inat dönemiymiş.

Çocukların 3 yaşından 4 yaşına geçiş dönemi bebeklik döneminden çıkıp çocukluğa  giriş dönemidir. Hayal güçleri artar. Korkular ortaya çıkmaya başlar. Kendilerini keşfederler. Yapabilme , başarabilme duygusu onlar için keyif verici hale gelir. Oyun oynamak vazgeçilmezleri haline gelir.

Kendi işlerini kendileri yapmaya çalışırlar. Kelime hazneleri oldukça genişlemiştir. 1500 civarında kelime haznesine ulaşmışlardır. Sorularda artış görülebilir. Zıplamak , koşmak , tırmanmak vs gibi aktivitelere bayılırlar. Boyama yapmayı severler. Makas kullanmak oldukça sevecekleri etkinlikler arasındadır. Makas el kasları için oldukça gelişime destektir.

Taklit yetenekleri gelişmiştir. Şarkı söylemeyi severler. Kendilerine kitap okunmasını fazlasıyla severler. Kum , su , toprak oynamaya bayılırlar. Enerjilerini ve elektriklerini atmaları açısından oldukça iyidir. Ev işlerine yardımcı olabilirler. Sofra kurmak için yardım etmeyi çok severler.


Minik Kelebeğimiz Berrak'ın  3-4 yaş dönemi :
  • 2 yaşından bu yana makasla kağıt kesmeyi çok seviyor. 
  • Boyama yapmak vazgeçilmezleri arasında. 
  • Özellikle uyku zamanı kitap okumamı istiyor. 
  • Sofra kurmama yardım etmekten hoşlanıyor. 
  • Kek yapacağım zaman 'bende keki karıştıracağım' diyor.
  • Yumurta kırmak sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi o yumurtayı kendi kırmazsa kıyameti koparıyor. 
  • Kirli çamaşırlarını kirlik sepetine atmak onun için baya önemli o atacak yani o kadar.  :)
  • Kum , su , toprak bıkmadan oynayabileceği üçlü. 
  • Konuşmayı çok seviyor hatta susmuyor.
  • Oyun hamurları ve şekilli kalıplar ile kendince kurabiye yapmaya bayılıyor.
  • Sek sek ve ip atlamak onun için harika bir şey.
  • Arabaya binince müziğin sesinin yüksek olması ve şarkı söylemek en büyük zevkleri arasında.
  • İstediği olmadığında numaradan ağlama modu ve ben sana küstüm cümlesi her dakika beklemede.  :)
  • En sevdiği renk mor , mor olan her şeye bayılıyor.
  • Büyüdüğünde doktor olmak istiyor. Doktor çantası oyuncakları ile 5000 kere beni ve babasını muayene ediyor. :)
  • Okulda neler yaptıklarını anlatıyor. 
  • Okula başladığından bu yana yemek yemesi daha da güzelleşti, okulda bazen doymayıp 2. tabağı istediği oluyormuş. Ayakkabısını artık tamamen kendisi giyebiliyor. 
  • Arkadaşlarının isimlerini tek tek sayıyor. 
  • Saçının bozulması onun için çok vahim bir kriz durumu.  :)
  • Tuvaletini yaparken kesinlikle kapıyı kapatıyor ve yanında kimseyi istemiyor.
  • Popo silme işlemini 'anne sen silme ben silebilirim' diye atar yapıyor. 
  • Poposu hafif tahriş olduysa 'anne krem sürebilir misin' diyor.
  • Babasının bana sarılması onun için kriz anlarından biri bensiz sarıldınız diye kendini yere atıp ağlıyor. :)

Tüm annelere bol kolaylık ve bol sabır diliyorum. Sevgiler.
Devamını Oku

18 Ekim 2016 Salı

Probiyotiğin Hayatımızdaki Önemi



Probiyotiğin Hayatımızdaki Önemi



Probiyotik, vücudu zararlı mikroorganizmalardan koruyan ve sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlayan, organizmamızla dost, canlı bakterilerdir. Günlük tempomuz değişince vücudumuzdaki probiyotiklerin de sayısı azalabilir, bu da sindirim sistemimizi olumsuz yönde etkileyebilir. Oysa azalan probiyotik miktarını dışarıdan alınan probiyotik besinlerle destekleyebiliriz.

Vücudumuzun “dost” bakterileri probiyotikler ; ishal ve bağırsak enfeksiyonlarında, bağışıklık sisteminin korunmasında ; nezle, grip gibi kışın yaşanan enfeksiyonların azaltılmasında, idrar yolları enfeksiyonu gibi daha çok kadın ve çocukların karşılaştıkları durumların tedavisinde etkili olabilen kurtarıcılar gibidir. Yoğurtta ve mayalı yiyeceklerde bulunan probiyotiklerin insan sağlığı ve özellikle de sindirim sistemi için ne kadar yararlı bakteriler olduğunu mutlaka duymuşsunuzdur.



Probiyotik hangi yiyeceklerde bulunur?


Probiyotik yiyecekler kendinden probiyotik içeren doğal olanlar ve daha sonra probiyotik ürün haline getirilmiş olanlar şeklinde ikiye ayrılır. Doğal olanlar kefir, kımız, tempeh gibi fermante süt ürünleri ve turşu , salamura gibi bazı yiyeceklerdir. Dışarıdan probiyotik mayaların eklenmesiyle oluşturulan gıdalar ise bebek mamaları , bazı meyve suları , süt ürünleri , yoğurt ürünleri , şalgam , bazı katkılı yağlar, bazı dondurmalar gibidir. 



Probiyotiğin faydaları
  • Sindirim sistemini kolaylaştırır.
  • Bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri vardır.
  • Bazı deri enfeksiyonlarının önlenmesine yardımcı olur.
  • Bazı kanser türlerinin önlenmesinde etkilidir.
  • Kemik erimesi, menopoz gibi bazı sıkıntıların azalmasına yardımcıdır.
Yoğurt, ayran, peynir gibi yiyecekler ya da eczanelerde kapsül, toz şeklinde satılan ürünler olarak bulabileceğimiz probiyotikler ; vücudu enfeksiyonlara karşı koruma, bağışıklık sistemini güçlendirme, antibiyotiklerin vücuda verdiği zararları hafifletme gibi pek çok yararlı etkiye sahip.



Probiyotiğin Önemi


Çocuklarda görülen hastalıkları bağışıklık sistemini güçlü kılarak azaltmak mümkün. Bunun için probiyotik takviyesi çok önemli. Araştırmalara bakıldığında çocuk hastalıklarının büyük çoğunluğu solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı. Aslen düzenli probiyotik kullanımıyla bunu büyük ölçüde azaltmak mümkün. Ancak biz hasta olup antibiyotik kullanımına geçiyoruz. 

Antibiyotik ilişkili ishallere karşı da probiyotik kullanımını özellikle öneriyoruz. Antibiyotikler kötü mikroplarla savaşırken vücuttaki tüm mikropları öldürdüğü için yararlı bakterileri desteklemek gerekmekte ve bunun için probiyotik takviyesi yapılmalı. 

Özellikle çocuklarda sık görülen antibiyotik ilişkili ishal tedavisinde probiyotik takviyesi gerekir. Yapılan bilimsel çalışmalara göre LGG bakterisinin özellikle çocukların bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlandı ve çocuklarda bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış tek grup probiyotiklerdir.


Kendimden örnekle evimize neredeyse yılda bir asitli içecek girer o da ya misafir gelecek diye alınmıştır ya da misafir almıştır. Eve alınan başlıca içeceğimiz şalgamdır,kefirdir ve benim vazgeçilmezlerim arasındadır,her ne kadar şalgam çok susatsa da..  :) Benim minik kelebeğim de  yoğurt sevmese de yemese de bayılır kefir içmeye.  :)


Probiyotik tüketiniz , tükettiriniz. Bağışıklık sisteminiz güçlü , vücudunuz sağlıklı olsun. 


Sevgiler 



Devamını Oku

14 Ekim 2016 Cuma

Rota Virüsü Ve Aşısı

Rota Virüsü Ve Aşısı


Biz annelerin korkulu rüyası rota virüsü. Bebeğimizi sevmek isteyenler, hijyen koşullarına uymayanlar, ısrarla yeni doğan bebeği öpmek isteyenler hep etrafımızdadır. Tazecik bir bebeğin ne kadar enfeksiyonlara açık olduğunu düşünemiyorlar. Oluşmamış bağışıklık sisteminin farkında bile değiller. Severken, öperken zarar verebileceklerini tahmin edemiyorlar.

Rota virüsü sindirim sistemini etkileyen özellikle 6 ay ile 2 yaş arasındaki çocuklarda mide bağırsak enfeksiyonlarına yol açan virüstür. Bütün dünyada  en sık rastlanan ve en ağır ishallerin sebebi rota virüsüdür. Özellikle kış aylarında görülür.

Kuluçka dönemi 2-5 gündür. Kuluçka döneminin bitmesiyle yoğun kusma, yüksek ateş, karın ağrısı, sulu ishal başlar. Rota virüsünün  vücutta en çok etkilediği bölüm barsak hücreleridir. Bu nedenle kusma ve ateş 3 günde geçerken yoğun sulu ishal 10 gün kadar sürebilir.

Aşırı sıvı kayıpları meydana gelir. Buna bağlı hastaneye yatış gerçekleşir. Sıvı kaybı yüksek olan hastaya damar yoluyla sıvı takviye edilir. Dünyada en önemli ishal sebebi ve ishale bağlı çocuk ölümlerinin en büyük, en önemli sebebidir.

Rota virüsü oldukça bulaşıcıdır. Özellikle dışkı yoluyla ve oral yoldan bulaşır. Solunum yoluyla bulaşması oldukça mümkün . Mikrobu barındıran su veya gıda yoluyla vücuda alınır. O kadar bulaşıcıdır ki yüksek hijyen şartlarına rağmen yayılır. 

Rota Virüsü Aşısı :

Rota virüsüne karşı geliştirilen aşı 2000'li yılların başlarında rutin olarak uygulanmaya başlanmıştır. Daha sonra deneme yoluyla aşının en etkili olduğu dönemin 6 ay altındaki bebekler olduğu saptanmıştır.

Rota virüsü aşısı 6 aydan küçük bebeklere en az 4 hafta en fazla 8 hafta aralıklar ile 2 doz halinde uygulanabiliyor. 6 aylık olmadan aşılamanın bitmiş olması gerekiyor. İdeal aşılama 2. ay veya 3. ayda başlanıyor. Aşılama oral yoldan uygulanıyor. Aşının 2 damlası bile koruyucu etkiyi göstermeye sahiptir. Koruyuculuğu ve güvenirliği %100'dür.

Ülkemizde 2 firmanın rota virüsü aşısı bulunmaktadır :

  • En çok tercih edilen Glaxo-SmithKline firmasının ürettiği Rotarix aşısıdır. 
  • Diğeri ise Merck Sharp firmasının ürettiği Rotateq aşısıdır. 

Rotarix aşısının ilk dozu en geç 3.ayda yapılabiliyor. Uygulanma aralığı ilk doz 2.ay sonraki doz 4. ay ya da ilk doz 3. ay sonraki doz en geç 5. ay olarak  yapılmaktadır.

Rotateq aşısı ise ilk dozu 2-4-6. aylarda ya da 3-5-7. aylarda uygulanabiliyor.

Aşı zamanı geçirilmişse kesinlikle aşı yapılmamalıdır.

Sevgiler .
Devamını Oku

8 Ekim 2016 Cumartesi

Pişik Dostu Desitin Krem


Pişik Dostu Desitin Krem


Berrak doğduğundan bu yana tek kullandığım ve en memnun kaldığım pişik kremi . Öyle aman aman pişiğimiz olmasa da koruma amaçlı bile devamlı kullandım . 6. ayımızdaki dişe bağlı gelişen ishal ciddi bir pişik yapmıştı . Onu dahi geçirip tedavi etti . Bu sebeple Desitin Pişik Kremini tek geçerim  . Bir anne ve sağlıkçı olarak kesinlikle tavsiyemdir . 40 aylık olmasına rağmen her tuvalet sonrası olmasa da en azından gece yatarken uyguluyorum .

Bebeklerde Pişik Nasıl Geçer, Tedavi Edilir ve Önlenir ?

Yeni doğan bebeklerde çok sık görülen pişik sorunu hem bebeği hem de aileyi oldukça rahatsız eder. Pişik oluşumunu önlemek ve pişik sorununu çözmek için bir kaç püf noktaya dikkat etmelisiniz . Bu püf noktalarınıza uymanıza rağmen pişik oluşumu önlenemiyor ve geçmiyorsa ; çocuk doktorunuza ya da bir cilt doktoruna gitmelisiniz.
Candida albicans isimli bir mantarın sebep olduğu pişik, bebeklerde daha sık görülür . Çünkü altı bağlı olan bebeklerde mantar dışkı ve idrar kimyasından beslenir. Bölgedeki nem ve sıcaklık mantarı çoğalttığı için pişiğin geçmesi de zaman alır. Pişik nasıl anlaşılır merak edenlere bir ipucu verelim. Bebeğin kalça derisinde ve kalça bölgesinin üst bölümü ile makat bölgesindeki kızarıklar varsa ve yoğun mantar üremesinin neticesinde pişiklerde beyazımsı bir sıvı gözlemleniyorsa buradaki kızarıklık ve akıntının pişik olduğunu söyleyebiliriz. Çok ilerlemiş pişik durumlarında ise deride kırmızı renk, kabarma ve soyulma görülür . Bu durum bebeği oldukça rahatsız eder ve sürekli ağlamasına sebep olabilir.

Bebeklerde Pişiğin Nedenleri :

Bebeklerde özellikle talk pudrası kullanılması pişiği tetikleyebilir ve daha da kötüleşmesine neden olabilir. Bunun dışında bebeğe sütün yanında ilave gıdalar verilmeye başlanması da pişiğe neden olabilir . Diş çıkarmaya başlamışsa , dışkısının asitli olması da pişik oluşma sebepleri arasındadır . Beslenme içeriği değişen bebeğin dışkı kimyası da değişecektir. Bu da cildin tahriş olmasına neden olur. Ayrıca ıslak mendiller de içerdikleri kimyasallar nedeni ile pişiğe neden olabilir . Alkolsüz paraben içermeyen doğal ve steril ıslak mendilleri tercih edebilir ya da pamuk ve kaynatılmış su yardımıyla bebeğinizin altını temizleyebilirisiniz  .

Pişik Oluşumunu Engellemek İçin Ne Yapılmalı ?

Pişik sorununda en önemli nokta biriken dışkı ve idrardır . Bu nedenle pişik oluşumunu engellemek için bebeğin altı sık sık değiştirilmelidir . Bebeğin altının arada hava alması için açık bırakılmalı . Deri hava almadığında pişik daha çok yayılır . Bezlerdeki plastik yapı ile derinin sürekli temas etmemesi önemlidir . Plastik içerikli bezler yerine pamuk dokulu bezler kullanılmalıdır .
Bebeğin altı temizlenirken köpürmeyen ve dezenfektan etkisi olan sabunlar kullanılmalıdır . Kesinlikle ıslak mendil yada kolonyalı mendil kullanılmamalı . Bebeklerin altı uykuya daldıktan sonra kontrol edilmelidir çünkü genellikle idrarlarını bu süreçte yaparlar . İdrar yaptıysa yeni bez konularak uykuya öyle dalması sağlanmalı .
Ayrıca uygun bebeğin kilosuna ve kaç aylık olduğuna göre bez seçimi yapılmalı , büyük bez tercih edilmemelidir . Cilt temizliğine özen gösterilmeli, cilt nemli bırakılmamalıdır . Pişiği önleyen kremlerin kullanılması da pişik oluşumunu daha en baştan engelleyebilir .

Pişik tedavisi nasıl yapılır ?

Pişik oluşumunu önlemeye yönelik püf noktalarına mutlaka uyulması gerekiyor . Pişik tedavisine yanıt alınamayan durumlarda deri hastalıkları uzmanına gitmek gerekiyor . Vazelin ve çinko oksit içeren kremler ile tedavi sürecine başlanır . Pişik kremleri kullanırken her bez değişiminin ardından cildi temizledikten sonra krem uygulanmalı ve uygulama sırasında deriye fazla baskı uygulanmamalıdır .

Ben kendimden örnekle kızım diş çıkarma döneminde bir kez pişik oldu ve doktorumuzun verdiği hiçbir krem pişiğimizi geçirmeye yetmedi .  Eczacı teknisyeni olduğum için , ilacın içinde olmam sebebiyle  kızıma Desitin Pişik Kremi başladım . Desitin pişik kremi ile pişiğimiz birgün de mucizevi şekilde geçti diyebilirim . Desitin hem oluşmuş pişiğe hem de pişik oluşmasını önlemeye yardımcı harika bir krem problem yaşayan anne ve bebeklere kesinlikle tavsiyemdir . 

Desitin Pişik Kremi :
  • Pişiklerin tedavisinde Amerika`nın 1 numarası .
  • Aloe Vera ve E Vitamini ile formüle edilmiş Desitin Krem pişik tedavisinde etkinliği kanıtlanmış ve yıllardır ABD Çocuk Doktorları ve Annelerin 1 numaralı tercihleri olmuştur . 
  • Kolayca sürülür ve emilir , ardından taze güzel bir koku bırakır . 
  • Hipoalerjikliği Çocuk Doktorları ve Dermatologlar tarafından test edilmiştir . 
  • Uzun süre yatağa bağlı kalan hastalarda oluşan tahrişlerin tedavisinde yardımcıdır .
  • Pişik oluşmasını önler ve oluşmuş pişikleri giderir .
  • Gece boyu bebeğe rahat ettirir .
  • Bez bölgesini  nemlendirir , temizler .
  • Bez bölgesini koruyucu düzgün bir tabaka şeklinde örter .
  • Çinko Oksit  %40 oranında içeren pişik kremidir . 
Pişik Nasıl Geçer ve İyileşir ?
  • Pişikle karşılaştığınızda bebeğinizin cildini sabunlu su ile temizlemeye başlayın . Bu temizliğin ardından yumuşak ve temiz bir bez ile ciltteki nemi alın .
  • Bebeğinizin altını sürekli kapalı tutmayın. Arada havalandırın ki cilt nefes alsın ve havayla temas etsin .  
  • Kullandığınız bezin kuru ve bebeğinizin kilosuna uygun olduğundan emin olun.
  • Pişik için kesinlikle pudrayı tercih etmeyiniz ,  pudra pişik tedavisine faydası olmadığı gibi , bebeğinizin ciğerlerine %100 zararı vardır . Pudra ile ilgili yazıma buradan ulaşabilirsiniz  .
  • Bebeğinizin alt temizliğinde kolonyalı ve alkollü ürünler kesinlikle kullanmayın .  Aksi takdirde kullandığınız ürünler de pişik oluşmasına neden olabilir .
  • Pişik kremleri de pişik için bir çözümdür .
  • Pişik kremini bebeğinizin altını her temizlediğinizde ince bir tabaka şeklinde uygulayabilirsiniz . 
  • Dikkat etmeniz gereken tek nokta ; krem bebeğinizin bacak ve kalça kıvrımlarında birikmemelidir . 
  • Pişik sorunu tüm bunlara dikkat etmenize rağmen geçmiyor ve yayılıyorsa mutlaka doktora danışmalısınız .

Sevgiler .
Devamını Oku

7 Ekim 2016 Cuma

Bebeklerde Konak


Bebeklerde Konak
2 aylık Minik Kelebek Berrak 

Bebeklerde konak yaygın bir saçlı deride oluşan cilt sorunudur .  Bir tür geçici deri döküntüsüdür . Kalın kabuklaşmış ve sarı , kahverengi görünümlü olan konak , genellikle yeni doğan bebekler de görülür . Yeni doğanlarda konak oluşumuna en çok sebep olan  anneden bebeğe geçen yüksek hormon seviyesidir . Diğer adı ile seboreik dermatit olarak da bilinir . Bu kabuklu ve pullaşma  alın ve vücudun diğer bölümlerine de yayılabilir . Ama genellikle saçlı deride görülür . 

Konağın sebebi tam olarak bilinmiyor . Fakat genetik faktörler , alerjik yatkınlık , anneden bebeğe geçen hormonlar konak oluşumuna neden olabilir . Anneden bebeğe geçen hormonlar , bebeğin yağ üreten bezlerini fazlasıyla çalışmasına neden olabilir . Bu sebeple konak sorununu tetiklemesi mümkün .

Berrak çok saçlı bir bebek olarak doğdu . İnanılmaz çok saçı vardı . Saçlı derisinin neredeyse tüm alanı konakla kaplıydı . Tabii korkmuştum . İlk olarak çocuk doktorumuza gösterelim dediğimde annem baya gülmüştü .  :)   'Kızım 'Konak' o , her yeni doğan bebekte olur' demişti .

Her taze anne gibi korkmuştum . Biraz araştırınca öğrenmiştim . Ama yine de doktorumuza da danışmadan asla bir şey yapmadım . Doktorumuz Mustela konak şampuanı önerdi . 'Eskiler bilir annenize sorun karbonatla yapılan bir uygulama var onu yapın' dediğinde çok gülmüştüm . :)

Annemin hazırlamış olduğu karbonat ve zeytin yağı ya da bebe yağı karışımını günde 2 kez pamuk yardımıyla nazikçe Berrak'ın saçlı derisinde oluşan konaklara uyguladık . Ardından bebek tarağı ile yavaşça taradık . Mustela konak şampuanı ile yıkadık . Saçlı deride şampuanı 1-2 dk bekletip duruladık .

Yıkama sonrasında yumuşayan konaklar yavaş yavaş gitti . Her seferinde daha da azalan konaklar  , sabah akşam uyguladığımız karbonatlı zeytin yağlı karışımın yardımıyla Berrak'ın başını 3 ay kadar bir zaman da terk edip gittiler .  :)

Mustela Konak Şampuanı :
  • Avakado Perseose , salisilik asit ve koko glukosit içerir .
  • Yeni doğan bebeklerde konak oluşumunun önlenmesine yardımcı olur . 
  • Bitkisel lavanta içeriği ile deriyi yumuşak şekilde temizler .
  • Saçlı derinin hassasiyetini korur .
  • Gözleri yakmaz .
  • Cilt bariyerini korur .

Tabii bunları düzenli şekilde yapmaya devam ederseniz konak sorunu cidden ortadan kalkıyor . Bebekler bir aylıkken ortaya çıkan bu sorun , 6 ay ya da 1 yaşına geldiğinde tamamen geçmiş oluyor .

Bebeğinizde konak problemi var ise sizde rahatlıkla uygulayabilir ve konaktan kurtulabilirisiniz .

Sevgiler .











Devamını Oku

6 Ekim 2016 Perşembe

Minik Kelebeğimiz Okullu Oldu

Minik Kelebeğimiz Okullu Oldu

Doğduğu gün dün gibi olsa da zaman zalim , hızla akıp gidiyor . Tutabilene aşk olsun . Berrak'a şimdiye kadar annem bakıyordu . Her ne kadar  akşamları birlikte etkinlik yapıyor olsak da Berrak'a yetmiyor . Gündüz anneannesinde çok sıkılıyordu . Sonunda Minik kelebeğimiz okullu oldu . Valla oldu . Hatta çok güzel oldu . Devlete bağlı yarı zamanlı anaokuluna başladık . Okulumuz saat 12:30 da başlayıp , 17:00 bitiyor . Zaten uzun zamandır 'anne ben okula gitmek istiyorum' diyordu . Çok şükür muradına erdi . Şimdi ondan mutlusu yok .

Bu kadar hevesli olduğunu biliyordum . Sadece bu kadar severek gidebileceğini hiç düşünmemiştim . Sabah erkenden kalkıp 'okula ne zaman gideceğim' diye soruyor . Okula gideceği saati iple çekiyor gibi . Kolay adapte olması , severek , isteyerek , ağlamadan gidip gelmesi beni inanılmaz mutlu ediyor .

Okula başladığımız ilk günler onu bırakıp gittik düşüncesine kapılmasın diye ve alışması için gün içerisinde 2 saat kadar yanında oldum . Sonra kendiliğinden 'anne ben okulumu çok sevdim , hadi sen artık işine git ben ağlamam üzülmem ' diye koca insan gibi konuşunca oldu bu iş dedim . Diğer günler kaygı içine girmesin diye her gün okula ben götürdüm . 15 dakika kadar yanında durduktan sonra , işe geri döndüm . Güzel güzel alıştı . Cumartesileri okul yok tatil dediğimde , 'okula gitmek istiyorum' diye ağlaması dışında bir sorun yok . :)

Minik Kelebeğimiz Okullu Oldu

Okuldan döndüğünde perti çıkmış oluyor . Ama maşallah enerji hala tavan . Sohbetler edip ,oyunlar oynuyoruz . Bugün okulda ne yaptınız dediğim de , tek tek uzun uzun anlatıyor . Öğretmeni ve arkadaşları arasında geçen konuşmalardan bahsediyor . Bazen öğretmenini dinlemediğini , benim istediğimi yapmıyor diye ağladığını kendi ağzıyla anlatıyor . :)  Ama öğretmenini dinlemelisin , öğretmenin sana güzel şeyler öğretecek dediğimde 'peki anne' deyip gülüp geçiyor .

Bazen okul giriş zamanında öğretmeniyle konuşuyoruz . Kadıncağızın ilk sorusu 'Berrak boğa burcu mu ?' oldu . Evet dediğimde gülüştük . :) Neden sordunuz dedim . 'Çok inatçı , kendi istediği olsun istiyor ama zamanla bu inadı aşacağız , algısı çok yüksek çok hevesli' dedi . 'Tuvalete gittiğimizde el yıkama merasimi yaşıyoruz suyla oynamayı çok seviyor' dedi . :)

Zaten ilk anaokuluna başlama zamanı yaklaşık 3 yaş civarıdır . Gün içerisinde bizden ayrı kalmayı başarabilecek , kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek kıvama geldiğinde okul zamanı gelmiş demektir . Bu yaş öncesinde çocuklar duygusal açıdan anne-babaya daha bağlı dönemdir . 3 yaş öncesinde anneden ayrılmak istemez . Kaygılanabilir ve ağlar . Duygusal gelişimi açısından normal bir süreçtir . 3 yaş sonrasında ise sosyal gelişimi sağlanabilmesi ve yetenek kazanabilmesi için anaokulu eğitimin başlaması için en sağlıklı süreç .

Anaokuluna başlama süreci bazı çocuklarda hızlı tamamlanırken , bazı çocuklar bu süreçte zorlanabiliyor . Uzayan ağlama krizleri ve kaygı durumu artabiliyor . Duygusal gelişimin zarar görmemesi açısından en dikkatli olunması gereken dönem . Okul , ayrılma dönemine anne hazırsa , çocuk da hazır olabiliyor .

Okula alışması ve güvende hissetmesi için küçük sohbetler etmekte fayda var . Okuldan dönünce okul algısının ve sürekliliğinin güçlenmesi açısından sorular sormak  okula alışmasına , okul bağını kuvvetlendirmeye yardımcı olur .

Sevgiler .

Devamını Oku
blog tasarım
MİNİK KELEBEĞİN ANNESİ COPYRİGHT © 2014 TÜM HAKLARI SAKLIDIR.BLOGUMDA YAYINLANAN YAZILARIN VE RESİMLERİN İZİNSİZ KULLANILMASI 5846 SAYILI FİKİR VE SANAT ESERLERİ YASASINA AYKIRIDIR.