Sevgili amcalar , teyzeler , dedeler , arkadaşlarım , ailem , şeker hediye etmeyi seven nice insanlar öyle sandığınız gibi şeker mutlu etmiyor hasta ediyor . Bir gelenek haline gelen şeker verme olayı bir anne olarak beni inanılmaz rahatsız ediyor . Sesimi duyun lütfen , artık bebeklerde şeker hastalığı , obezite ve kanser görülürken bana dönüp de ne olur , ' biz de böyle şekerlerle büyüdük , ne olacak ki aman ' demeyin . Çocuğuma uzatılan her şekere koşmaktan , üzerine atlamaktan ve ' hayır , çok teşekkürler ama biz şeker yemiyoruz 'demekten bıktım , utanır oldum ama maalesef kimse yaptığı kötülüğün farkında değil . İyi bir şey yaptıklarını düşünüyorlar . Yapmayın , ne olur şeker vermeyin .
Şekerin zararları :
• Fazla şeker tüketmek kan şekerini çok çabuk artırıyor ve pankreas aşırı insülin salgılıyor. Buna 'metabolik sendrom' deniyor . İnsülin , şekeri regüle ettikten sonra fazlasını yağ olarak depoluyor. Kan şekerindeki ani düşüşse sürekli acıkma hissine ve yemeye yol açıyor .
• Diş çürümesi başta olmak üzere , obezite , diyabet, kalp ve dolaşım hastalıkları , böbrek taşları , kanser , hipertansiyon, felç , ülser , astım , romatizma , kronik yorgunluk sendromu ve kemik erimesine neden oluyor.
• Kan dolaşımıyla vücudun her tarafına taşınan şeker özellikle de göbek , kalçalar , göğüsler ve bacağın üst kısmında toplanıyor. Bu bölgeler de dolduğunda , yağ asitleri kalp ve böbrek gibi aktif organlara dağılıyor . Bu organlar gittikçe yavaşlıyor ve sonuçta dokuları bozularak yağa dönüşüyor.
• Bağışıklık sistemi zayıflıyor. Vücut soğuk, sıcak veya mikroplara karşı koyamıyor. Şekerle ilgili çok önemli başka bir tehlike daha var. Genetiğiyle oynanmış mısırdan "mısır şekeri" üretiliyor. 'Nişasta bazlı sıvı şeker' de denilen bu 'oynanmış' şeker , çikolata , gofret , gazlı içecek , baklava , mısır gevreği gibi endüstriyel gıdalarda en çok kullanılan şeker türü .
Doğal halinde değil insan eliyle 'oynanmış' genlere sahip yiyecekler yediğimizde , bizim vücudumuzda da genlerimizi ilgilendiren değişiklikler olabileceğinden korkuyor bilim adamları . Günümüzde yaygınlaşan besin alerjileri , her türlü hastalığın belirtilerinden biri . Çocukların fiziksel ve zihinsel açıdan tam anlamıyla gelişebilmeleri için 0-3 yaş arasında demir , protein ve zeka performansını etkileyen vitamin ve minerallerce zengin gıdaların tercih edilmesi son derece önem taşır . Şekerli yiyecek ve içeceklerle beslenen çocuklar büyüdükleri zaman diğerlerine göre tatlıya daha düşkün olmalarına direk sebep .
Şeker bebeklerin hassas dişlerinin çürümesine yol açıyor. Bu da ileride dişlerine dolgu yapılmasına hatta dişlerini kaybetmesine bile yol açabiliyor. Özellikle şeker katkılı içeceklerden kaçınmalısınız. Bu , çocuğunuzun gün boyu lolipop yemesiyle eşit derecede zararlı. Şekerle beslenen bebekler büyüdüklerinde kilolu ve obez olma riski taşıyorlar . Bu da ileriki hayatlarında , 2. tip diyabet , kalp rahatsızlıklarına ve bazı kanser tiplerine yol açabiliyor . 1 yaşına kadar bebek beslenmesine gösterilen özenin ileriki yıllarda da devam etmesi gerekir . Çikolata , şeker ve kolanın üç yaşına kadar çocukların hayatına sokulmaması çok önemli ki kola asla çocuklara 3 yaşını geçse de verilmemeli . Çikolata yüksek miktarda yağ içermekte , bu da onun mide ve pankreası için zararlı. Özellikle alerjik bebeklerin kesinlikle çikolata yememesi öneriliyor .
Unutmayın , bebeğinizi şimdiden sağlıklı gıdalara alıştırmak , beslenmesini daha sonra düzeltmeye çalışmaktan çok daha kolaydır. Tatlı tarif araştırırken mutlaka masum şekerlerden yapılmış olanları tercih edin. Beyaz şeker kristalleri şeker kamışı veya şeker pancarından üretilmektedir . Şekerin bu arıtılmış ürünlerden elde ediliyor olması, kullanımında bir sakınca olmadığı intibasını yaratabilir. Üstelik vücudumuzun şekere gerçekten ihtiyacı da var. Ama çok az miktarlarda...
12 aylık olana kadar ona kesinlikle şeker katkılı besinler vermemelisiniz . Çok bile büyüklerimizin lafıyla emziği bala ya da reçele batırıp bebeğe vermeyin aman ha...! Onun ihtiyacı olan şeker miktarı zaten anne sütünde , mamalarda , meyvelere , sebzelerde ve hatta tahıllarda bulunmaktadır .
Şekerli gıdaların temel görevi vücudumuza karbonhidrat sağlamaktır . Daha sonra bunlar glikoza dönüşür . Glikoz harika bir enerji kaynağıdır. Üstelik iştahı da açar . Bunların yerine bir elma veya havucu memnuniyetle kabul edecek , üstelik bunlardan aldığı doğal glikoz onun minik vücudu için çok daha yararlı olacaktır. Siz en iyisi pasta, hamur işi , karamela gibi lezzetleri menünüzden çıkarın . Bunların hepsi sağlığı açısından risk taşıyan yiyeceklerdir .
Pekmez : Pekmezin içinde sayısız mineral var. Son derece besleyici. Pekmezi kullanırken 80 derecenin üzerinde bir ısı ile karşılaştırmamak gerekiyor . Yani pekmezi pişirmemek gerekiyor . Pekmez yüksek ısıya maruz kaldığında HMF adlı bir kimyasal ortaya çıkıyor . Bu da sağlık açısından zararlı .
Bal : Bebeğinizin bağışıklık sisteminin gelişmesini sağlar , vücuduna güç verir ve virüsler ve hastalıklarla daha kolay baş etmesini sağlar . Bal yüksek alerji riski taşıyan gıdalardan biri olması sebebiyle gözlemlenerek verilmesi gerekiyor . Bebeğinize ilk kez bal vermeden önce mutlaka doktorunuza danışın.
Ev yapımı meyve reçeller bebekler için hem sağlıklı hem de lezzetlidir . Ancak onu reçelle ilk kez tanıştıracağınız zaman dikkatli olun . Öncelikle elma , armut , kayısı gibi reçellerle başlayın . Miktarı da 2-3 çay kaşığını geçmesin. Elma püresi şeker yerine birçok tarifte tatlandırıcı olarak kullanabileceğiniz bir besindir . Elmaları karanfil veya tarçın ekleyerek suda pişirip ezerek elde edebilir .
Sevgiler .
Harika bir yazı olmuş. Ellerine sağlık. Türkiye'de herkes her şeyi yapabileceğini sanıyor. Hele konu çocuklar olduğunda daha bir özgürler nedense. Şekerler, çikolatalar, mucuk mucuk öpmeler ve daha birçok şey. Dilerim uyarılarınız dikkate alınır.
YanıtlaSilÇok teşekkürler inşallah umarım...
Silmaalesef anlamıyorlar anlamayacaklar sanırım. Ya hastanelerde bile dr ların odasından çıkan çocukların elinde şeker görüyorum. En basiti babaannemiz bile uyarılarıma rağmen ziyarete geldiğinde bir poşet şeker getiriyor :) daha ne diyeyim ki
YanıtlaSilzor mu ki bu kadar anlamak anlaşılmak ahh ahhh
SilDoğustan şeker hastasıyım. İlk okul yıllarımda annem okul kanticisine bile bana şekerli hiç bir şey vermemesi için tembihlemişti. O yıllar çok zordu tabi arkadaşlarımda görüp özenirdim. Yıllar içerisinde şekerli bir şey yediğim sayılıdır. Su anda iyiki bu şekilde büyümüşüm diyorum.
YanıtlaSilSakın bir şey olmaz demeyin. Çocuklarınızın ileri de sağlıklı bir hayat sürmesini istiyorsanız. Bir yolunu bulun ve hayatından şekeri çıkartın derim. Bizim evimize hiç bir zaman şeker girmedi ve ailecek bu şekilde yaşadık. Sevgiler
ne mutlu size :)
SilÇok güzel yazmissin canim. Ben de almiyorum birisi verince evde de sinirlamaya çalisiyoruz. Seker pek yemezler de çikolataya düskünler. Ne kadar sinirli tutarsak o kadar iyi.
YanıtlaSilMerhaba o kadar güzel bir yazı yazmışsınız ki hayran kaldım. Özellikle enim gibi alerjik bebesi olanlar için şeker değil yoğurt bile sunulsa problem oluyor. Biraz daha anlayış bekliyoruz çevreden
YanıtlaSilBloğumda ödüllü blog keşif etkinliği var ayrıca ufak bir çekiliş var beklerim sevgiler :)
YanıtlaSil