Türk milleti olarak çok severiz antibiyotik kullanmayı . Hemen geçsin , hemen iyileşelim diye ilk sarıldığımız şey antibiyotiktir . Hasta mı olduk hemen antibiyotik başlamak alışkanlık olmuş artık . Bırakalım vücudumuz direnç göstersin diye beklemeden daha ateş bile yokken hemen antibiyotiğe başlanıyor . Nelere zarar verdiğimizi bilmeden kullanmayı pek seviyor insanımız...
Neyse ki sınırlama getirdiler de artık rahatça reçetesiz satışı yok , satmıyoruz . Ne de iyi yaptılar . İlacın içinde olamama rağmen hiç sevmem ilaç içmeyi , ayakta geçiririm hastalıkları ve olabildiğince uzak durmaya çalışırım . Genelde vitamin içerim , binde bir de ağrı kesici çok nadiren . Eeee olması gereken de bu bence . Antibiyotik ise en uzak durduğum ilaç türüdür . Şöyle hatırlıyorum da en son antibiyotik ne zaman kullandım diye düşünce Berrak doğduğunda doğum sonrası dikişlerim için bir antibiyotik verilmişti . Mecburdu kullanmak taa en son o zaman kullanmıştım .
Dünya genelinde antimikrobiyal direncin önlenmesi ve konuya kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla DSÖ 16-22 Kasım’ı “Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” olarak ilan etmiştir.
Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD), bu amaçla gereksiz antibiyotik kullanımının engellenmesini hedefleyen aktiviteler ve konferanslarla doğru antibiyotik kullanımının önemi ve doğru olmayan antibiyotik kullanımının riskleri konusunda farkındalığı artırmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda aşağıdaki bilgilendirme hazırlanmıştır.
Dünya genelinde antimikrobiyal direncin önlenmesi ve konuya kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla DSÖ 16-22 Kasım’ı “Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” olarak ilan etmiştir.
Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD), bu amaçla gereksiz antibiyotik kullanımının engellenmesini hedefleyen aktiviteler ve konferanslarla doğru antibiyotik kullanımının önemi ve doğru olmayan antibiyotik kullanımının riskleri konusunda farkındalığı artırmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda aşağıdaki bilgilendirme hazırlanmıştır.
'Antibiyotikleri Doğru Kullanalım , Eldekileri Koruyalım'
Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD), bu amaçla gereksiz antibiyotik kullanımının engellenmesini hedefleyen aktiviteler ve konferanslarla doğru antibiyotik kullanımının önemi ve doğru olmayan antibiyotik kullanımının riskleri konusunda farkındalığı artırmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda aşağıdaki bilgilendirme hazırlanmıştır.
Antibiyotikler Dünyada ve ülkemizde en fazla tüketilen ilaçlardır. Dünya genelinde antibiyotik tüketimi son 15 yılda %36’lık bir artış göstermiştir. Antibiyotikler pek çok ülkede reçetesiz satılabilmekte, tedavi ve profilaksi kılavuzlarına uyulmamakta sonuçta hem hekimlerce fazla reçete edilmekte hem de toplumda aşırı kullanılmaktadır.
Sadece insanlarda değil, tarım ve hayvancılık sektöründe de antibiyotiklerin yoğun ve yanlış kullanımı sonucu ortaya çıkan “antibiyotik direnci” bugün dünya çapında en önemli sağlık tehditlerinden birisidir. Antibiyotik direnci tüm dünyada tehlikeli seviyelere yükselmiş olup her geçen gün tedavi yetimizi kısıtlayan yeni direnç mekanizmaları ortaya çıkmakta ve hızla yayılmaktadır. Hastane enfeksiyonlarında hatta toplumda yaygın görülen enfeksiyonlarda bile dirençli mikroogranizmalar karşımıza çıkmaktadır. Dirençli bakterilerle gelişen enfeksiyonlarda tedavi daha güç (bazen imkânsız), hastanede yatış süreleri daha uzun, maliyeti ve en önemlisi ölüm oranı daha yüksektir.
Amerika’da her yıl 23.000 kişinin antibiyotik dirençli enfeksiyonlardan öldüğü ve 20 milyon dolar harcamaya neden olduğu bildirilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa için bu rakamları 25.000 bin kişi ve 1,5 milyon dolar olarak tahmin etmektedir. Acil eylem planları oluşturulmazsa antibiyotik sonrası çağa geçilecek basit enfeksiyon ve yaralanmalar bile ölüme sebep olabilecektir. Yeni antibiyotikler bulunamamaktadır, bulunsa bile antimikrobiyial direnç önemli bir tehdit oluşturmaya devam edecektir.
Gereksiz ve uygunsuz antibiyotik kullanımının getirdiği önemli bir diğer sorun da antibiyotik yan etkisidir. Genellikle yan etkisi olmayan ilaçlarmış gibi düşünülen antibiyotik kullanımı sonucu, antibiyotiğin özelliğine bağlı olarak alerji, ishal, karın ağrısı, kan hücrelerinde azalma vb. yan etkiler farklı sıklıklarda görülebilmektedir.
Ülkemiz de dahil olmak üzere bir çok ülkede antibiyotik kullanımının %30’dan fazlasının gereksiz olduğu kanıtlanmıştır. Tüm dünyada antibiyotikler, en fazla üst solunum yolu enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları ve ishaller için kullanılmaktadır. Uygun olmayan antibiyotik kullanımın başlıca nedenleri:
- Viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanılması: Dünya genelinde antibiyotiklerin %75’i akut solunum yolu enfeksiyonları için kullanılmakta olup bu enfeksiyonların %75’i viral kökenlidir. Soğuk algınlığı, nezle, grip gibi viral hastalıklarda antibiyotiklerin etkisi yoktur.
- Gereğinden uzun süre kullanım
- Dar etkili ve ucuz antibiyotikler yerine pahalı ve geniş spektrumlu antibiyotiklerin kullanımı
- Hasta ısrarı nedeniyle hekimin antibiyotik reçetelenmesidir.
Ülkemiz Avrupa ülkeleri arasında ne yazık ki antibiyotik tüketiminde birinci sırada yer almıştır. Konunun bir de maddi boyutu vardır. Ülkemizde ilaç harcamaları içerisinde antibiyotikler ilk sırada yer almaktadır. Eğitim seviyesi, sosyal ve kültürel etkenler ile ekonomik faktörler kullanımda belirleyicidir. Sağlık Bakanlığı Türkiye’de antibiyotik kullanımının en fazla Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerinde olduğunu bildirmiştir. 2001 yılında14.62 birim olan antibiyotik kullanımı 2010 yılında 31.36’ya yükselmiştir.
Ülkemizde hem hastanede hem de ayaktan hastalarda antibiyotik kullanımının acilen yasal düzenlemelerle kontrol altına alınması, toplumun bilinçlendirilmesi, hekimlerin eğitimi, kampanyalar gibi yöntemlerle kullanımın azaltılması gereklidir.
Toplumda alınabilecek önlemler :
- El yıkama, gıda hijyeni, hasta insanlardan uzak durma ve aşılanma gibi enfeksiyon önlemlerine daha fazla uyularak enfeksiyonların yayılımı azaltılmalıdır.
- Antibiyotikler sadece reçete ile kullanılabilmelidir (reçetesiz alım yasaklanmalıdır).
- Reçetede önerilen doz ve süreye tam uyum gösterilmelidir
- Tedavi erken bırakılmamalıdır.
- Hastalar arasında bana iyi geldi sana da iyi gelir düşüncesi ile antibiyotik paylaşımı yapılmamalıdır.
Sağlık çalışanları tarafından alınması gereken tedbirler :
- El yıkamaya uyum, çevre temizliği ve alet dezenfeksiyonu eksiksiz uygulanmalıdır.
- Güncel erişkin aşılama kılavuzlarına göre aşılama yapılmalıdır.
- Bakteriyel enfeksiyondan şüphelenildiğinde, uygun örneklerden kültürler yapılmalı ve tanı doğrulanmalıdır.
- Antibiyotikler sadece gerçekten ihtiyaç olduğunda reçetelenmelidir.
- Doğru antibiyotik doğru dozda ve sürede verilmelidir.
- Yatan hastalarda uygun enfeksiyonlarda mümkün olan en kısa sürede damar yolundan verilen tedaviden ağız yoluyla alınan tedaviye geçilmelidir.
Politika oluşturmak :
- Ülkesel acil eylem planı uygulanmalıdır.
- Antibiyotik dirençli enfeksiyonların izlemi (sürveyans) yapılmalıdır.
- Enfeksiyon kontrol önlemlerine uyum teşvik edilmelidir.
- Doğru antibiyotik kullanımı için uygulamalar ve yaptırımlar geliştirilmelidir.
- Mevcut direnç durumu hakkında geri bildirim yapılmalıdır.
- Yeni ilaç, aşı ve tanı yöntemleri geliştirilmesi teşvik edilmelidir.
Sağlıklı günler sevgiler .
Kaynak : Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD)
16-22 Kasım 2015 Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası Basın Açıklaması
Bir dönem ne çok verilirdi antibiyotikler.. Şimdi bir azalma ve bu konuda bilinçlenme gözlemliyorum... bazen hastalar da doktoru zorluyor gerçekten. Antibiyotik olmazsa iyileşmeyeceğini sanıyor... Kızlarım küçükken doktora götürdüğümde doktorlar da hastaların antibiyotik istemesine alışmış olmalarından sanırım, sıkça antibiyotik yazarlardı. zamanla sırf bu yüzden ateşleri çıkmadan doktora götürmemeye başladım. Şimdi artık doktorlar yazmıyor o kadar.. Ama ne yazık içecekleri kadar içtiler çocukken..:(
YanıtlaSilKesinlikle öyle ya :(
SilBenim çocuklarımın küçüklüğün de en ufak bir nezle belirtisin de hemen antibiyotiği dayarlardı.ortaokul yaşlarına geldiklerin de yurt dışından kesin dönüş yapmış bir arkadaşımın çocuğuna Dr.un bu şekilde reçete yazdığın da verdiği tepkiyi görünce şaşırmıştım neden diye sorduğum da çok tehlikeli önüne gelene böyle pervasızca yazamazlar Avrupa da çok acil durumlar da ancak kullanılıyor demişti o günden sonra kullanmadım gerekirse yerine doğal takviyeler kullandım şükürler olsun son 5-6 yıldır dikkat çekecek kadar uyarılar yapılıyor bir yanlıştan dönüldü. olan da bizimkilere oldu şükürler olsun bir sıkıntıları yok inşallah da olmaz.
YanıtlaSilEskiden böyleydi şimdi ksıtladılar cok şükür yapiiim derken yyıkım oluyor .
SilGerçekten viral enfeksiyonlarda bile çocuklarımız malesef antibiyotik içti :( Farkındalık çok önemli
YanıtlaSilkesinlikle ...
Silİşin bu kadar içinde olup bu kadar uzak durman ne kadrat güzel... çok bilinçli-sin bu konuda keşke doktorlarda bu kadar bilinçli olsa da en ufak bir durumda antibiyotiksiz geçmez deyip bizleri korkutmasa :(
YanıtlaSilahhh keşke... :(
Silsenden duydum şimdi böle bi hafta varmış he :)
YanıtlaSilvar tabii :)
SilBenim kızım 5 yaşına kadar antibiyotikle büyüdü. Çok şükür bilinçlenme ile artık kullanmıyoruz. Soğuk algınlığı yada ağrı kesici ilaçlar kullanıyorum. Ama en önemlisi eylül ortalarından beri kış çayımız zencefil ve zerdeçalımız hastalıktan korunmamız için vazgeçilmemiz oluyor. Paylaşımın için teşekkürler emeğine sağlık canım sevgiler...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim . sevgiler
SilÇok güzel bir paylaşım olmuş.Maalesef doktorlar vermese bile ailelerın ısrarı sonucu yazıyorlar.Ben doktorumdan cok memnunum bu konuda gereksız yere ılaca yonlendırmıyor ztn bnde karsıyım. Ama haftası olduğunu bilmiyordum:)
YanıtlaSilteşekkür ederim . :)
Sil