Ekim 2015-Minik Kelebeğin Annesi

31 Ekim 2015 Cumartesi

Sütlü Havuç Çorbası

Sütlü Havuç Çorbası

Berrak çorbası koyduk adını ama adı 'Sütlü Havuç Çorbası' . Tarhanadan sonra en sevdiği çorba diyebilirim .  İnek sütüne başladığımız 1 yaş itibariyle bu çorbayı yemeye başladı Berrak .
Canı ne zaman bu çorbadan istese 'Anne , Berrak çorbası istiyorum' diye mutfağa geliyor .Pişirene kadar başımda bekliyor . İzlemek istiyor . Havuçları beraber rendeliyoruz . Baya ana-kız mutfakta takılıyoruz yani .  :)


Tarife gelince  ;

  • 5 adet havuç
  • 1 adet soğan
  • 1 adet küçük sarımsak
  • 1 çorba kaşığı tere yağı
  • 1 çorba kaşığı zeytin yağı 
  • 1 litre süt
  • 1 litre sıcak su
  • 4 çorba kaşığı un

Havuçların kabuklarını soyup ince ince rendeliyoruz . 
Soğan ve sarımsağı da rendeleyip ekliyoruz . 
Tere yağını ve zeytin yağını koyduğumuz tencereye havuçları , soğanı , sarımsağı ekleyip kavuruyoruz . Sonra unu ekleyip karıştırıyoruz .

Unu sürekli karıştırarak topaklaşmadan sütü yavaş yavaş ekliyoruz .
Son olarak isteğe göre tuz ve baharat ekleyip kaynar suyu ekliyoruz .


Hadi bakalım miniklere afiyet olsun .

Sevgiler .










Devamını Oku

28 Ekim 2015 Çarşamba

Ihlamurlu Ballı Kış Çayımız

Ihlamurlu Ballı Kış Çayımız

Kış kapıda ha geldi geliyor desek olacak . Antalya'ya kış diğer illere göre daha geç geliyor gibi yapsa da havalar çok dengesiz . Aslında böyle bir anda gelecek gibi kış . Şu an herkes hasta bir salya sümük modu başladı bile . Özellikle çocuklar da salgın gibi . 
Ne yapalım bizde vitaminler  , beta glukanlarla  bağışıklığımızı destekleyelim dedik . Ama bu destek ıhlamursuz olmaz olamaz . Berrak bir kaç gündür boğazı sesi değişik , ateş yok burun akıntısı yok sadece boğazda hafif bir şişlik . Umca damla destekçimiz olsa da , ıhlamuru ve tarçını kaynatıp içine bir tatlı kaşığı bal koyup ailece içmeye başladık . Hatta Berrak hanım çok sevdi . Pipetiyle hüplete hüplete içti . İnşallah her akşamda içeceğiz . 
Ihlamur neredeyse ülkemizin geleneksel çayıdır desem olur . Aslında bitki çaylarından en masum en zararsız olanı ıhlamur . Hamilelerin günde bir bir fincan içebildiği , doktorların bebeklere önerdiği tek çay diyebilirim .
Hamileliğim kışa denk geldiği için 6-7 aylıkken hasta oldum ve bir öksürme ki hiç geçmeyecek gibiydi . Doktorumun önerisiyle ıhlamuru kaynatıp içerisine bal koyup 3-4 gün üst üste içmemle hem iyileştim ve öksürükten eser kalmadı .
Ihlamurun ta ki o zamana kadar bu denli faydalı olabileceğini hiç düşünmemiştim ve hatta içmeyi bile sevmezdim . Ama şimdi seviyorum . Değişken insanoğlu .  :)
Ihlamurun faydalar saymakla bitmiyor . Terlemeye yardımcı oluyor . Ateşi düşürüyor . Grip ve nezleye iyi geliyor . Boğaz ağrısın azaltıyor .Öksürüğe iyi geliyor . Sakinleştirici etkisi mevcut . Toksinlerin  atılmasına büyük ölçüde yardımcı oluyor .
Ihlamurlu Ballı Kış Çayımıza gelince ıhlamuru iyice kaynatıyoruz . Ben kabuk tarçın ve bir adet karanfil ekleyip bir tutam ıhlamur ile  kaynattım . Soğuduktan sonra kupalarımıza koyup , içerisine bir tatlı kaşığı bal koydum . Balı soğuduktan sonra koyuyorum ki bal sıcağı görünce özelliğini kaybediyor . Sizde mutlaka deneyin .

Sevgiler .
Devamını Oku

26 Ekim 2015 Pazartesi

Şimdiden Böyleysek Eyvah Eyvah !

Şimdiden Böyleysek Eyvah Eyvah !

Şimdiden ayakkabı seçmeye başladık hadi kolay gelsin bize   :)
Çok sevgili kızımın ayakkabıları ayağına küçülmüş olması sebebiyle ayakkabı alışverişine çıkıp boş döndük . Takmış pek sevgili ayakkabılarına 'Ben bu ayakkabılarımı seviyorum , bunları giyeceğim' diye kör bir inat . 
Hayır saygı gösteriyorum tamam ama ayakkabı ayağına küçük geliyor artık . Parmak ucu bile kızarmış . Ayy bu kör inadı da kime çektiyse diyeceğim de anası gibi işte taktı mı takıyor pek sevgili çocuğum . 
Yok yok ikna yeteneğim sıfırlandı bu ayakkabı meselesinde . Bir kocaman kadınlar gibi 'beğenmedim diyorum anlamıyorsunuz' demez mi gülsem mi ağlasam mı bilemedim .   :)
Ama annelerde çözüm tükenir mi tabii ki tükenmez . İnternette gece yarılarına kadar bir arama tarama yapıp spor ayakkabısının ve botunun benzerlerini renk olarak aynılarını bulup sipariş verdik çok şükür . Azcık şekli farkıydı ama o kadarcığını yutturabilirdik herhalde . 
Hayır ben anneme hiç böyle şeyler yaptığımı hatırlamıyorum ya annecim alırdı biz giyerdik . Ne beğenmedim derdik ne de başka bir şey . İşte anacım yeni modeller böyle . Beğenmez atarlı , tripler bir milyon valla .  :)
Neyse kargo gelip Berrak ayakkabılarına kavuştuğunda ki mutluluğu her şeye değerdi . Ayakkabıları yutturdum yani . Neyse ki renkten yırttık . O gece ayakkabılarıyla uyudu bildiğin yastığının yanına yatırdı onları . Neymiş ayakkabılarıyla uyuyacakmış efendim .

Bacak kadar boyu var türlü türlü huyu var dedikleri bu olsa gerek  .  :) 
Hatta çocuğun var mı derdin var gerçekten .  Neyse tek derdimiz bu olsun da , çok şükür istediği oldu umarım seneye kararını başka ayakkabıdan yana kullanır .  Yoksa işimiz var .   :)

Hadi herkese hayırlı işler  , hayırlı haftalar , bol güneşler .  

Sevgiler .





Devamını Oku

22 Ekim 2015 Perşembe

Biberonu Bıraktık

Biberonu Bıraktık


Berrak anne memesindeki müptelalığını biberona taşımıştı . Sonunda rötarlı da olsa biberonu bıraktık . Çoktan zamanı gelmişti ama bir türlü sıra gelmedi . Tuvalet eğitimini tamamlayalım ilk önce dedim ve çok şükür o işi kolayca hallettik . Tuvalet eğitimi yazımızı okumak isterseniz , TIK TIK .  
Ha deyince olmuyor tabii . Berrak sadece uyuyacağında süt içerken biberon kullanıyordu . Artık alışkanlık haline gelmişti . 
'Annecim sen büyüdün artık , biberonu bebekler kullanır . Annecim biberon kullanmaya devam edersek dişlerimiz çürür . Siyah siyah olur . Dişlerimize doktor amca bakmak zorunda kalır .' diye aklına girip , ikna etmeye çalıştım . Bir iki mızırdandı sonra ikna oldu . ' Tamam annecim ' deyip pepeli bardağında sütünü içmeye başladı .
Afilli olsun , tam ikna edici olsun diye bardağa pembe pipet de koyduk . Sanırım bu pipet ve pepeli bardak baya cazip geldi ki artık hüplete hüplete sütünü içiyor . Tabii alışma süreci diye bende babası da bardakla süt içmeye eşlik ediyoruz .  :)
'Anne ben büyüdüm , bebek değilim ' diye diye sevimli bardağıyla sütünü içiyor . Böyle böyle moda girdi . Kendi kendini teselli ediyor da olabilir .  :)
Zaten uzmanlara göre 1 yaşından sonra biberon kullanımı sonlandırılmalıymış . Bebeğin 1 yaşından sonra beslenmeye hala biberonla devam etmesi ağız ve diş sağlığı sorunları oluşabiliyormuş . Hatta sık sık kulak enfeksiyonu riskini ortaya çıkarabiliyormuş .

Neyse ki bunu da sorunsuz atlattık .

Sevgiler .







Devamını Oku

21 Ekim 2015 Çarşamba

Anne Sütünü Arttırıcı Galactago Damla

Anne Sütünü Arttırıcı Galactago Damla


Emziren annelerin ilk aklına gelen sütümü nasıl arttırabilirim sorusudur . Piyasada en bilindik olarak Humana Still Tea ve yine başka anne çayları var . Tabii anneler arayışta sütümüzü nasıl arttırabiliriz derken Salus İlaç firması duymuş ve bu harika anne sütünü arttıran damlayı piyasaya sunmuş . 
Bu harika , anne sütünü arttıran ürünün adı GALACTAGO DAMLA . Kullanmaya başladığınız ilk günden süper etkisini gösteriyor ve inanılmaz süt yoğunluğunu arttırıyor . Doktor önerisiyle gelen ve kullanan annelerin memnuniyetleri süper ötesi . Duymayan taze annelere , sütüm az diye kendini üzen annelere duyrulur .

GALACTAGO DAMLA İÇERİĞİ   :

Kızılçay Ekstresi :  76 mg

İçerisindeki demir , çinko , bakır , kalsiyum , potasyum , flor ve magnezyum açısından çok zengin . Emziren anneyi destekleyen , uykusuzluk , irritasyon ve baş ağrısı şikayetlerini olumlu yönde rahatlatıp giderici etkilere sahip .

Rezene Ekstresi  : 76 mg

Bebeklerde gelişmemiş olan gastro-intestinal kaynaklı sindirim problemrini , gaz sancılarını giderir . Rezene aynı zamanda anne sütünü arttırıcı galaktogogdur .

Mine Çiçeği Ekstresi  : 76 mg

Prolaktin hormonunun salgılanmasını sağlar . Güçlü antioksidandır . Sindirim sorunlarını , krampları giderir . 

Hayıt Ekstresi   :  38 mg 

Fitoöstrojen içeriğiyle anne sütünü arttırıcı özelliğe sahiptir .

Arpa Ekstresi  :  38 mg 

Anne sütünün verimini ve kalitesini arttırır .

Keçi Sedef Otu Ekstresi  :  38 mg 

Anne sütünü arttırıcı , sindirim , gaz problerini gideren , kan şekerini düzenleyen , idrar söktürücü ve antioksidan etkilere sahiptir .

Çemen Otu Ekstresi  :  5 mg

C ve A vitaminleri bakımından zengin , içerisinde demir , çinko , selenyum , fosfor , potasyum ve magnezyum mineralleri bulunur . Sindirim sistemi problemlerini giderici etkilere sahiptir .

Beta Glukan :   94 mg

Galactagonun içeriğinde bulunan beta glukan bağışıklık sistemini güçlendirir . Hem annenin hem bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir .

Vitamin C   :  189 mg

Emziren annenin kemik , diş  ve cilt sağlığını korur . Antioksidan ve immun sistemi güçlendirici etkilere sahiptir . 
Galactago damla bu bitkilerin dengeli oranlı karışımlarını içerir . Sütü yetersiz olan annelerin sütünü ve süt kalitesini arttırır . % 100 bitkiseldir . Boya içermez . Suni aroma ve katkı maddesi içermez . Düşük kalorili ve C vitamini ilavelidir .

Sütünüz bol olsun . Sevgiler .












Devamını Oku

20 Ekim 2015 Salı

Bir Kelebek Bir Tatlı Cadı

Bir Kelebek Bir Tatlı Cadı

Çocukların davranışları dönemseldir diye diye avutuyorum kendimi . Oyuncaklarını paylaşan çocuğum paylaşmaz oldu . Bu hangi sendrom , neyin sendromu bilemiyorum . 
Ne eve gelen misafirlerimizle oyuncak paylaşıyor ne de gittiğimiz misafirlikte oyuncak paylaşıyor . Beğendiği oyuncakları kucağına toplayıp vermiyor . ' O benim ' diye feryat figan , bağırmalar ağlamalar . Tabii karşıdaki de çocuk o da aynı davranışlar içine giriyor . 
Konuşarak ikna etmeye çalışsam da başarılı olamıyorum . Nihayetinde çocuk işte hepsi çocuk . Sadece oyuncaklardan yalnızca birini tercih etmesi gerektiğini ısrarla söylüyorum . Tercih edip diğer oyuncağı arkadaşına verdiği zaman da oluyor vermediği keçiliği tuttuğu zamanda oluyor .
Ama tabii bu ağlamalar kendini yere atmalar beni benden alıyor . Sabırlı davranıp , kendi haline bırakmayı , ilgilenmemeyi tercih ediyorum . İlgi bu ağlamanın dozunu arttırıp , numara oranını çoğaltıyor . :)
Bir de radarlı kızım radarları açıkken mutlaka bir yerleden duymuş olmalı ki birine kızdığı zaman ' edepsiz seni' diye vurgulu vurgulu koca nineler gibi söyleniyor . Anneannesine kızdığında , bana ya da babasına kızdığında 'edepsiz seni' diyor . Halbuki kimse bu tarz bir kelime cümle sarfetmiyor ve onun yanında konuşmalarımıza özellikle dikkat ediyoruz . Ama o kadar komik bir söyleme tarzı var ki bazen gizli gizli gülüyorum .  :)
Bu durum 2-3 yaş çocuğu olan anne-babaların en çok yaşadığı durum diye düşünüyorum . Çevremde etrafımda bulunan ve yaşıt çocuğu olan herkes aynı durumdan muzdarip 'benim' kelimesiyle baş etmeye çalışıyorlar . Tam da benim gibi ya da bizim gibi .  :)
Nedir bu bencillik diye sormadan geçemiyorum . Bencilce de yetiştirmiyoruz ama çocuk işte . Bazı zaman oluyor güzelce paylaşıyor oynuyor bazı zamanda kriz yaşatıyor . Herhalde bu durumda zamanla geçip gidecek . Ben kendimi hırpaladığımla kalacağım . Çocuğum böyle bencilce davranınca üzülüyorum . Sonra kendi  kendime 'kızım deli misin ya sanki sen yapmadın çocukken ' diyorum .
Okuduğum bir kitaba göre 2-3 yaş arası ve çocukların genelinde bu durum mevcutmuş zaten . Beni babasını sevdiği oyuncaklarını ve daha bir çok şeyi paylaşamaması , ben merkezci olması da şimdilik normalmiş . Neyse bu da zamanla geçecektir . 

Sizde de var mı aynı paylaşmama durumları ?

Sevgiler .
Devamını Oku

19 Ekim 2015 Pazartesi

Hamilelikte Aşırı Kusma Ve Bulantı

Hamilelikte Aşırı Kusma Ve Bulantı

Emesis gravidarum diğer adıyla halk dilinde hamilelik bulantısı olarak bilinen şiddetli bulantı ve kusmadır . Hamilelerin çoğunda görülen bulantı , kusma bazı hamileler de görülmüyor . Kusma ve bulantının seyri yaklaşık 4. haftada başlayıp 20. haftaya kadar sürebiliyor .
Hamileliğimin 5. ayına kadar aşırı bulantı ve kusmam olmuştu . Aşırı bulantı ve kusma yüzünden resmen hayattan soğumuştum . Her sabah içim dışıma çıkana kadar kusuyordum ki etrafımda hamile olan arkadaşlarımda hiç böyle bir durum yoktu . Sadece bulantıları oluyordu .
Hamilelikte oluşan bulantı kusma maalesef günlük yaşamı oldukça etkiliyor . Bulantı ve kusma tamamen hormonal durumun yükselmesiyle bağlantılı olarak meydana geliyor .
Kişiden kişiye bünyeden bünyeye değişiklik gösteren bu durum yapılan araştırmalara göre hamileliği sırasında aşırı bulantı kusma yaşayan kişilerin daha sağlıklı bir hamilelik geçirdiği ve düşük tehdidinin diğer gebelere oranla olmadığının aynı zamanda ölü doğum riskinin daha az olduğu gözlemlenmiştir .
Hamilelikte yaşanan aşırı bulantı kusma anne adayının günlük hayatını , beslenmesini etkiliyor ve ciddi kilo kaybı yaşatıyor ise bu duruma hiperemesis gravidarum (gebeliğin şiddetli bulantısı ) diye adlandırılıyor . Genellikle ilk hamileliğini küçük yaşlarda yaşayan anne adaylarında daha sık rastlanabiliyor . Ben 26 yaşında anne oldum . Küçük yaşta anne de olmadım ama acaba yine de küçük müydüm ?   :)
İşte benim yaşadığım tam da hiperemesis gravidarumdu . Kilo kaybettim ve 5. ayıma kadar hiç kilo alamamıştım . Ciddi anlamda zor bir durumdu . İleride düşüneceğimiz ikinci bebek olayında gözümü korkutan ve beni benden alan tek şey bu aşırı kusma ve bulantı durumudur .
Neyse bunu düşünmek için henüz çok erken .  :)

Bu güzel duyguyu yaşarken inşallah bulantı ve kusmanız en az seviye de olur . Hatta umuyorum hiç olmaz .

Sevgiler .
Devamını Oku

16 Ekim 2015 Cuma

Tahinli Parmak Kurabiye

Tahinli Parmak Kurabiye


Normalde pasta  , börek , poğaça seven biri değilim . Genel anlamda hamur içiyle pek aram yoktur . Fit anne olmaya dikkat ederim .  :)  
Bu tahinli kurabiyeyle tanışmamız doğum yaptığım dönem öncesine dayanıyor .Önceden bu kadar ilgimi çekmeyen bu kurabiye , doğum yapmamla sütü arttırmada etkili olduğunu duyduğum tahin sayesinde bu kurabiyeyi en az haftada bir yapmaya başlamıştım . Çünkü harika süt yapıyor ve çok hafif bir tadı var . Çok da severek yiyordum ve hala da öyle  . Hatta ailece çok seviyoruz . Eşim de , Berrak da hatta eve gelen misafirlerimiz de bayılarak yiyorlar ve hemen tarif istiyorlar .
Yapımı kolay ve tam çalışan anne kurabiyesi diyorum ben kendimce .  :)
Hem evimin bebesi de babası da çok seviyor . Severek yiyorlar . Berrak'ın 'turabiye' deyişi var ki beni benden alıyor .   :)


Tahinli Parmak Kurabiye Tarifi  :

  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 1 su bardağı tahin
  • Un


Bütün malzemeleri karıştırıp , yoğurmaya başlıyoruz . 
Kulak memesi kıvamına gelene kadar un ekliyoruz . 
İsteğe göre içine yarım çay kaşığı zencefil , tarçın eklenebilir . 
Önceden ısıtılan fırında 180 C de pembeleşene kadar pişiriyoruz . ( 20-30dk )




Devamını Oku

15 Ekim 2015 Perşembe

Çalışan Anne Olmak Zor...

Çalışan Anne Olmak Zor...

Çalışan anne olmak fizik olarak zor değil duygu olarak zor çok zor...
Geçtiğimiz salı rutin yine nöbetim vardı . Nöbetçi olunca kızımı 36 saat göremiyorum . Özlüyorum , özlüyor . Telefonda konuşuyoruz ama bildiğin sitem ediyor . 'Anne ben bekledim , sen niye gelmedin ' diyor . Diyecek kelime bulamıyorum işte o an yutkunmakta bile zorlanıyorum .
Nöbet ertesi 2-3 saat uyumaya eve gidiyorum . Daha sonra uyanınca kızımı 10 dk olsa bile görmeye anneme gidiyorum . Bu defa da öyle oldu . Kapıdan girer girmez , boynuma atlıyor . Nasıl özlemiş , nasıl coşkuyla , özlemle sarılıyor , öpüyor . Sonra anneannesine ve dedesine dönüp bakın 'Annem geldi  , biz evimize gidiyoruz .' diyor . Burdan anlıyorum ki evini de özlemiş kelebeğim . Halbuki ben mesaiye geri gidiyorum .
Ağlamalar , kendini yere atmalar ve anneye küsmeler... Anlatsam da yavrum anlamıyor işte ya da anlamak istemiyor . Nihayetinde çocuk... 'Anne nolur beni bırakıp gitme ama sen gidersen ağlarım , çok üzülürüm .' diyor . Sanki karşımda kocaman bir insan konuşuyor gibi bazen . Kelimeleri , cümleleri şaşırtıyor .
Uzun zaman sonra o gün ilk kez işe çok kırık dökük ve hıçkıra hıçkıra ağlayarak gittim . O kadar ağladı ki ve bağırarak o kadar çok 'Anne nolur gitme' dedi ki binadan çıktığımda , Berrak'ın hala sesi geliyordu . Yoldayken aradım sakinleşti mi konuşayım diye ve 'senle konuşmicam , sana küstüm anne' dedi bana . İçim yandı o an . Uykusuzluk , yorgunluk bir tarafa kalbim acıdı ve o gün akşam olmadı saat geçmedi bana .
Akşam eve gittiğimde Berrak hala küstü bana . Puding yapıp gönlünü aldım . Sarıldık , öpüştük , koklaştık , kucağımdan inmedi . Belki 20 kere 'Annecim seni çok seviyorum , ama beni bırakıp gitme' dedi . Doydum mu doyulur mu? Tabii ki doyamadım . 'Anne saçların çok güzel , anne sen çok güzel kokuyorsun .' diye diye sarıldı . Öylece kucağımda uyuyup kaldı .
O kadar yorgun ve uykusuzdum ki bildiğin üzerimden tır geçmiş misali ama Berrak uyuduktan sonra oturup çok ağladım ve uyuyamadım . Eşim ise bu duygusal halime hem sinir bozucu şekilde gülüyor , hem de sarılarak destek oluyor .
Ayyy  yazarken bile salya sümük ağladım ya neyse işte böyle anladınız siz beni...
Çalışan anne olmak hem çok zor çok hem de güzel...
Allah hiç kimseyi evladından ayırmasın .

Sevgiler .
Devamını Oku

12 Ekim 2015 Pazartesi

Tıkalı Burun Sezonuna Hoşgeldiniz

Tıkalı Burun Sezonuna Hoşgeldiniz

Tıkalı burun sezonuna hoşgeldiniz .  :)

Serum fizyolojik her bebekli ve çocuklu evin baştacıdır desem yeri .  :)  Tıkalı burun sezonundaki en iyi ve en doğal , zararsız yardımcımızdır kendileri .   :)

Serum fizyolojik olarak eczanelerde sattığımız , önerdiğimiz ucuzdan pahalıya doğru spreyler , damlalar , serumlar mevcut . Halk dilinde tuzlu su olarak da bilinen serum fizyolojiklerin içeri %9 NaCl İzotonikdir .
Serum fizyolojik 1 litre steril su da 9 gr . sodyum klorür yani sofra tuzunun bulunduğu bir çözeltidir . Yani bir nevi tuz oranı ayarlanmış su da diyebiliriz . İçeriğinin tuzlu su olması sebebiyle hiçbir zararı yoktur . Bebekten yaşlıya kadar her yaşta insan rahatlıkla kullanabilir .
Hasta olsanız da olmasanız da kışın serum fizyolojik damla sprey kullanın . Neden mi?  
Gribal enfeksiyon , viral enfeksiyon , kbb hastalıklarının kuluçka dönemi olarak seçtiği ilk yer ağız ve burun boşluğudur . Buraya yerleşir ve gelişmeye başlar .
Günlük olarak serum fizyolojik damla ya da sprey kullanırsak , ağız ve burun boşluğu mukozasını bakterilerden arındırıp , hastalıklara karşı bir çeşit önlem almış oluruz . 
Aynı zamanda burun mukozasını da sürekli nemli tutmak , kuruluğunu engellemek için serum fizyolojik kullanılabilir . Bu sayede serum fizyolojik , burun içi mukoza yaraları ve kuruluğa bağlı kılcal damar çatlamaları sebebiyle oluşan kanamaların olmasını engeller .
Burun içi temizliğine , alerjenlerin atılmasına , kbb rahatsızlıklarının önlenmesinde , bebeklerde gerçekleşemeyen sümkürme işlemini tamamlamaya , koruma ve günlük hijyenin sağlanmasına oldukça yardımcı oluyor .


Hastalıksız bir kış , hafif geçen bir kış diliyorum . Berrak doğduğundan bu yana kışı sevmiyorum . Ama haksız da sayılmam . Çocuklar hiç hasta olmasa keşke .
Bu arada ne giyeceğimizi şaşırdığımız döneme de hoşgeldik .   :))


Tıkalı Burun Sezonuna Hoşgeldiniz Tıkalı Burun Sezonuna Hoşgeldiniz



Sağlıklı günler , sevgiler .
Devamını Oku

9 Ekim 2015 Cuma

Hastalıklara Düşman Bağışıklığa Dost Umca

Hastalıklara Düşman Bağışıklığa Dost Umca


Umca solüsyon bağışıklık sistemi açısından kışın en ünlüsüdür. Bizim evin vazgeçilmezidir . Özellikle Berrak 1 yaşını doldurduktan sonra kullanmaya başladık. Tüm kış hem kendimizi Berrak'ı Umca sayesinde hastalıklardan koruduk.
Kış boyu kendinize ve çocuğunuza kullanabileceğiniz , faydasını % 99 göreceğiniz süper bir bağışıklık sistemi destekleyicisidir . Bir sürü ilacı kullanmaktan çok daha iyisi umca. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirici ama aynı zamanda antiviral hastalıklarda iyileştirici etkilere sahiptir. Akut ve kronik enfeksiyonlarda , antibakteriyal ve antioksidatif etkileri vardır.
Umca 20 ml. solusyon , Umca 50 ml. solüsyon , Umca tablet ve Umca şurup olarak formları mevcuttur. Fiyat olarak biraz yüksek olsa da kışın ciddi anlamda koruma sağlıyor . Size Umca solüsyonun prospektüs bilgisini sunarak devam ediyorum . 

TIBBİ ÖZELLİKLERİ : 

Umca Solüsyon; sardunya köklerinden çıkarılan bir öz içermektedir. Vatanı Güney Afrika olan bu bitki, orada uzun bir süredir geleneksel tıp uygulamalarının bir parçası olarak kullanılmaktadır. Umca özü bronşit, sinüzit, anjin (boğaz ağrısı), viral enfeksiyonlara bağlı burun akıntısı ve farenjit olgularında etkili olduğu saptanmıştır. Umca özü, bağışıklık sistemini güçlendirici antiviral özelliklere sahiptir. Ayrıca bazı bakterilere karşı antibakteriyel etkisinin yanı sıra antioksidatif özelliklerine sahiptir. Bunun dışında, organizmanın bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve solunum epitel hücrelerinin silia vurum sıklığını artırarak balgam söktürücü etkiye sahip olduğu da bildirilmiştir. Bu nedenle Umca, değişik akut ve kronik enfeksiyonların özellikle de üst solunum yolları enfeksiyonları ve kulak-burun-boğaz enfeksiyonlarının tedavisi için uygundur. Umca uygulaması ile öksürük, ateş , boğaz ağrısı , halsizlik-yorgunluk gibi yakınmalarda hızlı bir iyileşme sağlanabilmektedir.

ÖNERİLEN KULLANIM YERİ : 

Umca, akut ve kronik enfeksiyonlar, özellikle de solunum yolları enfeksiyonları ve kulak-burun-boğaz enfeksiyonları (örneğin bronşit, sinüzit, anjin, rinofarenjit gibi) tedavisi için uygundur. Umca uygulaması ile öksürük, ateş, boğaz ağrısı, halsizlik-yorgunluk gibi yakınmalarda tedaviye yardımcıdır. 

KULLANILMAMASI GEREKEN DURUMLAR :

Umca’nın içindeki bulunan maddelerine karşı aşırı hassasiyeti olanlarda kullanılmamalıdır. Kanama eğiliminin yüksek olduğu hastalarda veya kan pıhtılaşması önleyen ilaçlar alanlarda kullanılmamalıdır. Yeterli klinik deneyim olmadığı için, ağır karaciğer ve böbrek rahatsızlıkları olanlarda kullanılmamalıdır.

UYARILAR / ÖNLEMLER : 

Umca 1 yaşın altındaki bebeklerde önerilmemektedir. Gebeler veya emziren anneler tarafından kullanımı önerilmemektedir. Etanol içermesi nedeniyle araç ve makine kullanımında dikkatli olunmalıdır.

GÜNLÜK KULLANIM ŞEKLİ VE DOZU :

Yetişkinler ve 12 yaş üzeri çocuklarda günde 3 defa 30 damla, 6-12 yaş arası çocuklarda günde 3 defa 20 damla, ve 1-5 yaş arası çocuklarda günde 3 defa 10 damla şeklinde kullanılır. Damlalar, yemeklerden 30 dakika önce bir miktar sıvı ile birlikte içilmelidir. Hastalığın nüks etmemesi için, hastalığın belirtileri hafiflemesini takiben ilacın kullanımına birkaç gün daha devam edilmesi önerilir. Umca şişesi açıldıktan sonra oda ısında muhafaza edildiği takdirde 3 ay boyunca kullanılabilir.

Sağlıklı günler , sevgiler .



( Dip not : Doktorunuza danışmadan kullanmayınız. )


Kaynak : Ürün Sahibi Firma Abdi İbrahim ( Umca Solüsyon Prospektüs )


Devamını Oku

8 Ekim 2015 Perşembe

Yenidoğan Bebeklerde Göbek Bakımı

Yenidoğan Bebekte Göbek Bakımı
9. gün göbek bağı düşen Berrak kelebeğiii    :)

Göbek bağının anne karnındaki önemini herkes mutlaka bilir .  Anne karnındaki dönem kadar doğumdan sonraki dönemde de göbek bağı ciddi anlamda önemlidir . 
Enfeksiyon oluşma riskine karşı günde 2 kez pansuman yapılmalı ve göbek bakım seti dediğimiz temizleme seti ile temizlenmelidir . Doktor önerisiz kullanılan bilinmeyen kremler , bebek pudraları asla göbek bağına uygulanmamalıdır ki bunlar enfeksiyon riskine davetiyedir . 


Yenidoğan Bebekte Göbek Bakımı

Göbek bağı temizleme seti , steril mendil ve alkolden oluşuyor . Temizleme işlemi fazla yapılırsa alkole bağlı göbek bağı sertleşir ve geç düşer .
Göbek bağı düşmeden bebeği banyo yaptırmak da çok risklidir . Göbek bağı düşmeden banyo yaptırılması enfeksiyon riskini artırır ki bu çok çok önemlidir . Çünkü bebeğin hemen yıkanması deri üzerindeki vernix caseosa diye geçen koruyucu tabakanın kaybolmasına neden olur . Bunun sonucunda mikroplar deri yolu ile en bilinen menenjit ve zatürre riskine zemin hazırlar . 
Göbek bağının altı ve üzeri yavaş hareketlerle temizlenmeli , kuru tutulmalı ve enfeksiyona karşı korunmalıdır . Göbek bağı kurudukça rengi sarı renkten kahve ve daha koyu renge dönüşmektedir . Göbek bağı normalde 3 ile 10 gün arasında düşer .
Geç düşen göbek bağı ciddi bir durum olmasa da bebeğin bağışıklık sisteminin düşük olduğuna işarettir . Bu durumlarda doktorunuz zaten gerekli açıklamayı ve gerekli tetkikleri uygular .

Benim göbek bağının önemiyle ilgili bildiklerim bu kadar .  
Çabuk ve sorunsuz düşen göbek bağlarınız olsun inşallah .   :)

Sevgiler .



Devamını Oku

7 Ekim 2015 Çarşamba

Dikkat Adaçayı !

Dikkat Adaçayı  !

Herkesin bildiği bir bitki olan  adaçayı halk olarak tüketmeyi çok sevdiğimiz , kış aylarının dostu diye bildiğimiz bitkisel bir çaydır .

Hatta günlük tüketilen siyah çaydan sonra en çok tükettiğimiz çay adaçayı da diyebiliriz . Ülkemizde halk arasında soğuk algınlığı , gribal enfeksiyonlar , mide şikayetleri , gaz problemlerinde oldukça sık kullanılır .

Adaçayına ismini veren 'Salvia' ismi Latincede iyileştirmek anlamına gelen 'Salvare' kelimesinden geliyor . Adaçayı yüksek dozda toksik madde içerir . Yüksek dozda alınan toksik madde çarpıntıya davetiyedir .

Eskiler hep adaçayıyla çocuk büyüttük dese de 3 yaş altı çocuklarda kullanımı oldukça sakıncalı . Bebekten , hamileden tutunda yaşlısına kadar bilinçsizce tüketilen bu çay maalesef ki ülkemizde dikkatsizce kullanılıyor .

Bir çok faydası bulunan bu çay dikkatsizce kullanımda ciddi sağlık problemleriyle karşılaşmak mümkün . İçerdiği östrojen sebebiyle hamileler de ve bebeklerde kullanımı oldukça riskli . Rahimdeki kasları uyarması sebebiyle hamilelerde düşük tehdidi . Emziren annelerde anne sütünü azaltıcı etkisi mevcut .

Kan basıncını ve buna bağlı tansiyonu yükseltiyor . Epilepsi hastalarında kullanılması da oldukça riskli .

Bunların dışında dikkatli kullanımda ciddi anlamda faydası da var . Menopoz sıkıntılarını azaltıyor . Kendimden örnekle menstürasyon dönemi tüketildiğinde adet söktürücü özelliği ile o dönemin rahat atlatılmasını sağlıyor . Sindirimi kolaylaştırır . Toksin atımına yardımcı olur .

Dikkatli tüketmek de fayda var .

Sevgiler .



Devamını Oku

5 Ekim 2015 Pazartesi

Nebul Formlu İlaçların Kullanımı

Nebul Formlu İlaçların Kullanımı

Hazır kış yaklaşıyorken , kışın en çok kullanılan nebul ve nebülizatör kullanımı ile ilgili bilgilerimi siz annelere duyurmak istedim . Belki mutlaka bilen , duyan vardır . 
Kış ayları geldiğinde hemen hemen her bebekli , çocuklu aile nebülizatörle tanışır . Bu durum öyle korkulacak bir durum değil ama nebul ilaçlarının dikkatli kullanılması gerekiyor .
Nebülizatör , ses dalgalarıyla ya da basınçlı hava ile sıvı haldeki ilaçları  buhar haline getirip solunum yoluyla alınmasını sağlayan cihazdır .
Küçük bebek , çocuk ve yaşlılarda ölçülü doz verilemeyen astım hastalarına ilaçların etkili yoldan verilmesini sağlayan cihazdır . Nebülizatörde kullanılan ilaç formlarına nebul adı verilir .
Bebek , çocuklarda oluşan bronşit , bronşiolit vb. rahatsızlıklarda verilen nebul formu ilaçlar nebülizatör (solunum) yolu ile uygulanır .
Nebul formda olan ilaçlar kortizon içerdiği için , nebülizatörde uygulanırken çok dikkat edilmesi gerekiyor . Hem sağlık çalışanı olarak hem bir anne olarak üzülerek söylemeliyim ki çoğu sağlık çalışanı  , nebul kullanımını anlatırken hastaları bu önemli konu da maalesef uyarmıyor . 
Nebülizatör uygulanmaya başlandığı anda solunum aparatı , ağıza ve buruna doğru tutulmalıdır . 
Gözlere ilaçlı havanın gelmemesine özen gösterilmelidir . Her nebul işlemi sonrasında bebek , çocuk ya da hastanın yüzü su ile 2-3 kez  yıkanmalıdır .

Önemli bulduğum bu konuyu bilgim dahilince sizlerle paylaşmak istedim . 

Sağlıklı günler . Sevgiler...




Devamını Oku

1 Ekim 2015 Perşembe

Emzirme Haftamız Kutlu Olsun

Emzirme Haftamız Kutlu Olsun

Emzirmek dünyanın en güzel , en özel duygularından biri . Emzirmek Allah'ın bir lütfu , en büyük mucizelerinden bir tanesi . Başlı başına bir mutluluk sebebi , 20 ay emziren bir anne olarak emzirmenin mutluluğu çok çok başka bir duygu diyorum .
Doğumun gerçekleşmesiyle ilk günler emzirme işlevi biraz zor , sıkıntılı olabilir . Ama bir süre sonra anne de bebek de alışıp düzgün bir emzirme süreci yaşamaya başlar . 
Bebeğimizle kurduğumuz tensel temas hem onu sakinleştirir hem de emzirme işlevini rahatça uygulanmasını sağlar .
Hamile herkesin vücudu bebeği için süt üretimi yapar . Bu süt sarı renklidir ve adı kolostrumdur . Halk arasında ' Süt ağzı' olarak da biliniyor . 
Yeni doğan bebek sık sık emmek isteyebilir . Belli bir döneme kadar bebeğin 2 saatte bir emzirilmesi şart . Anne ne kadar çok sıvı alırsa süt yoğunluğu o kadar fazla olur . Ne kadar sık emzirilirse ya da ne kadar sık göğüste biriken sütü sağılırsa o kadar fazla süt yoğunluğu olur . Zamanla kolostrum denilen süt ince beyaz sıvı haline dönecektir . 
Göğüslerde hissedilen sıcaklık ve sertlik sütünüz gelmeye , emzirdikçe süt indiğine işarettir . Bir de yeni doğum yapılan dönemde ilk 2-3 ay geceleri süt yoğunluğu çok daha fazla olur . Hatta bebeğiniz ağladığında ve ılık , sıcak duş aldığınızda sütünüz kendiliğinden akmaya başlar . Sebebi vücuttaki süt üretici prolaktin hormonunun yüksek olmasındandır . 
Bu dönemde bol yoğurt , süt , sıvı ile emzirme döneminizi desteklenebilir . Emzirme çayları tüketilebilir . En faydalı bulduğum çaylardan biri Humana Still Tea emziren anne çayıdır . Bol tahin ve pekmez de tüketmek de fayda var . Acayip süt yapıyor . 
Ha bir de en önemli olan stres olmayın , kimseyi dinlemeyin , takmayın . Olumsuz konuşan insanlardan uzak durun , kulak ardı edin ki bu dönemde ağzı olan konuşur . Lohusa sendromu denen olay zaten mevcut ama dibine vurarak yaşamayın . Bebeğinizi düşünün ve güzel canınızı hiç bir şeye sıkmayın .

Anneler , Hamileler Emzirme Haftamız Kutlu Olsun !

Sütünüz bol bol olsun .
Sevgiler .
Devamını Oku

Sarı mı ? Doğal mı ?

Sarı mı ? Doğal mı ?

Saçlarım yaşım ilerledikçe koyulaşıyor . Oysa başak sarısıydı saçlarım . Yaşlandıkça koyulaştı rengi .  :)


Sarı mı ? Doğal mı ?
Sarı bonus kafalı olan benim minnoş halim  :)


Alışkanlık belki ama doğal sarı saçlarımı özlüyorum şimdilerde . Çok röfle yaptırmışlığım var ama hiç biri doğal sarı tadında değil . Sarı çok yakışıyor diyen  de var doğal hali olan koyu rengi yakıştıran da var .
Bir yandan boya o kadar yıpratıyor ve kurutuyor ki saçlarımı hiç yaptırasım yok gibi . Ama diğer yandan sarı saçlarımı özledim gibi . Bu aralar bir kararsızlık aldı başını gidiyor . Baya baya da ak düşmüş saçlarıma .  :)
Hiç boya ile uğraşasım yok en iyisi doğal doğal takılayım ben . Yıpransın , kurusun istemiyorum artık ki yapı olarak zaten çok kuru saçlarım . Kuaförlere de güvenemiyorum artık .
Gür saçlarım doğumdan ve emzirme dönemimden sonra bir avuç kaldı zaten . İşlem gördükçe uzun uzun , kıvır kıvır , lüle lüle olan saçlarımın yapısı da bozuldu gitti . 
Eşim sarı istiyorum deyip gaz veriyor . Aman bu ara bir kararsızlık aldı beni . Mücadele veriyorum .  :)   Neyse azmettim . Saç uçlarımdaki sarı duruyor dipten gelen doğaldan şaşmayacağım artık . Başarı dileyin bana .  :D

Kadın olmak her türlü zor iş .  :)
Siz nasıl seviyorsunuz ?  Sarı mı?  Doğal mı ?

Sevgiler .
Devamını Oku
blog tasarım
MİNİK KELEBEĞİN ANNESİ COPYRİGHT © 2014 TÜM HAKLARI SAKLIDIR.BLOGUMDA YAYINLANAN YAZILARIN VE RESİMLERİN İZİNSİZ KULLANILMASI 5846 SAYILI FİKİR VE SANAT ESERLERİ YASASINA AYKIRIDIR.