Temmuz 2015-Minik Kelebeğin Annesi

31 Temmuz 2015 Cuma

Güneş Sonrası Kurtarıcı

Güneş Sonrası Kurtarıcı

Bepanthol F losyon tatilde benim gibi yananlara bire bir . Beyaz tenli ve hassas bir cilde sahip olmanın dezavantajlarından bir tanesi , hatta en başlıcası güneşte pancar gibi yanmak . Berrakla ilgilenirken anında yanıyorum denizde . Hatta kızarmış piliç gibi oluyorum .  :)

Sonrasında kurtarıcım Bepanthol F losyon . Denizden çıkıp , duşumu alıp , vücuduma uyguladım an geçiyor tenimin acısı , sızısı , gerginliği . Anında yumuşacık oluyor .

Cilt , güneş ışınlarına , sıcağa , rüzgara zaman zaman kızararak reaksiyon gösterir . Bepanthol F losyon cildin koruyucu tabakasını yenilemesine iyi derecede yardımcı olur . 
Kuru , gergin , sıcağa ve güneşe maruz kalan cildi nemlendirir . Yoğun kıvamıyla yumuşaklık kazandırır ve cildi besler . Bebeklerde ve çocuklarda rahatlıkla kullanılabilir .

Benim gibi güneşten yananlara tavsiyemdir . Tatiliniz yanarak ziyan olmasın . 

Bepanthol F losyon ile yumuşacık geçsin tatiliniz .

Sevgiler .   :)

Devamını Oku

30 Temmuz 2015 Perşembe

Bal Gibi Tatil


Bal Gibi Tatil

Bayram pozu   :)


Tatil  kelimesi bile kulağa ne hoş geliyor değil mi ? Geçen sene Kuşadasında otelde sıkılmış olmalıyız ki  bu sene  plansız programsız düştük yollara .
İlk kez yıllık iznimizi bayramla birleştirmenin mutluluğu ile başladı yıllık iznimiz .
Bayramın ilk gününü Yelten yaylasında anneannemin kerpiç evinde mis gibi geçirdik . Serin serin uyuduk ve uyandık . Hayvan sevgisi büyük olan kızımla keçiler , inekler , kuzular , buzalar , tavuklar , civcivler derken doğaya karıştık .  :)

Minik Kelebeğin Annesi
Bisiklet görünce yapışanlar  :)

Minik Kelebeğin Annesi
Anne kız bayram pozu vermeden olmaz  :)





Minik Kelebeğin Annesi
:))


Meraklı bakışlar  :)



Poz veren keçi  :)

Minik Kelebeğin Annesi


Yayla dönüşü Korkuteli'nin Giliğ dondurması yemeden dönülür mü hiç ? Bizim minik dondurmacımız da keyifle yedi . :) Sonra o mis gibi yayla serinliğini bırakıp , Antalya 'nın o kavurucu sıcaklarına geri döndük . Akraba ziyaretlerimizi de yaptıktan sonra bayramın son günü ailelerimizle pikniğe gittik .Çok keyifli , eğlenceli geçen pikniğimizle bayramı bitirdik . Ama yıllık izin dolayısıyla bize bayram bitmedi . :)


Minik Kelebeğin Annesi


Annecanlar  :)


Minik Kelebeğin Annesi

Babama da selfie yaptırdıysak  :)

Minik Kelebeğin Annesi

Bu üçlüyü çok sevdiğim doğrudur   :)

Minik Kelebeğin Annesi

Selfie çubuğunu keşfeden kardeşim   :)


Geçen seneye göre bu sene tatil planı yapmamıştık . Hem otellerin uçuk kaçık fiyatları hem de otele kapanıp kalmak değil gezmek istiyorduk . 1-2 günümüzü evde dinlenerek geçirdikten sonra düştük yollara .
Plansız , programsız geze geze gittik Adrasan 'a . Havası , suyu bir başka güzel . Sabahtan akşama kadar denizden çıkmadık tabii . Berrak zaten üşüdün hadi çıkalım biraz dediğimizde kıyameti kopardı . Nasıl bir deniz aşkıysa . :)


Minik Kelebeğin Annesi


Minik Kelebeğin Annesi

Poz verecek kadar büyüdü ya  :)

Minik Kelebeğin Annesi

Papaz koyu

En güzel manzaram  :)


Minik Kelebeğin Annesi

Finike Sahil

Denize aşık bir çocuk   :)



Minik Kelebeğin Annesi

Adrasan

Baba kız deniz halleri   :)

Minik Kelebeğin Annesi
Finike Sahil
Sabah saat 07:00

Minik Kelebeğin Annesi

Tatil kafası  :)


Minik Kelebeğin Annesi

Gözlüklü şirinem  :)

Minik Kelebeğin Annesi
Karada da yüzenler  :)

Minik Kelebeğin Annesi

Sabah 7 de kalkıp köpeklerle yürüyüş yaptık   :)
Biz anne kız , köpekler anne kız   :)


Minik Kelebeğin Annesi

Anne baba selfisi  :)


Minik Kelebeğin Annesi



Minik Kelebeğin Annesi

Papaz koyu

Denize girmiyorsak hadi taş atalım baba  :) Belki 100 taş atmıştır her akşam  :)

Minik Kelebeğin Annesi


Minik Kelebeğin Annesi

Papaz Koyu

Hem fit hem anne  :)


Minik Kelebeğin Annesi

Hayvan sevgisi  :) Anne köpekler bişi yapmaz ki öper dimi anne?


Adrasan çok kalabalıktı malum tatil sezonu yaz sezonu . Biz kalabalıktan sıkılmışız zaten diye diye düştük yollara başka koylara , cennet gibi yerlere gittik . Bol bol yüzdük , eğlendik . Çok ama çok keyifliydi . Bal gibi , ilaç gibi geldi  ruhunuza bedenimize . Ama en çok da kızımızla olduğumuz için çok mutluyduk . Berrak zaten bizle olduğu için mutluluktan gözlerinin içi gülüyor ve neşesi hepimizi coşturuyordu . :) İstisnasız her sabah anne işe gitmeyeceksin di mi anne diye diye uyandı . Berrak , yanında olduğumuz için o kadar mutlu ve neşeliydi ki durup durup hem babasına hem bana 'Seni çok seviyorum' diyordu . Denizden çıkmak bilmedi desem yeri . Normalde gündüz 2 kez uyurdu ve uyumadı . Akşam 8 de bayıldı her gün . Öylesine güzel , keyifli bir tatil geçirdik . Demek ki neymiş efendim çocukla da gayet güzel gezilip , eğleniliyormuş . Aile olmanın ,beraber olmanın keyfine vardık .

İşte bizim de tatilimiz böyle geçti . Darısı tatil için gün sayanların başına .  :)
1 ay sonraki ikinci tatilimiz için şimdiden geri sayıyoruz biz .  :)  Sayılı günler her türlü çabuk geçiyor . :)

Hep sağlıklı , mutlu bayramlarımız güzel günlerimiz , musmutlu bol gezmeli tatillerimiz olsun inşallah . :)

Sevgiler .


Devamını Oku

16 Temmuz 2015 Perşembe

Mutlu Bayramlar

Mutlu Bayramlar
2014 Tatilimizden   :)


Bugünden itibaren bayram ile birleştirerek yıllık izne ayrılıyorum . Şimdiden yıllık izin heyecanı sardı . Kızımla , kocamla dolu dolu zaman geçireceğim inşallah . Ama sonrasını düşünmek dahi istemiyorum . Berrak benle olmaya alışacak . Yıllık iznim bitip işe başlama vakti gelince daha çok ağlayacak . Neyse bu kısmı düşünmemeye çalışıyorum .
Güzelce bir tatil yapıp , iyice dinlenip , bol enerji depolayıp , bol deniz kokulu bir yıllık izin bizi bekliyor inşallah .
Bu arada klasik bayramları severim ben . Eş ,dost , akraba ziyaretlerimizi yapacağız inşallah.
Şimdiden  şeker tadında , sağlıklı , mutlu , sevgi dolu bayramlar diliyorum herkese .

Ramazan Bayramınız kutlu olsun .

Herkese iyi tatiller .

Sevgiler .

Devamını Oku

15 Temmuz 2015 Çarşamba

Hakkımda Bilmediğin 11 Şey ? ( 2 )

Hakkımda Bilmediğin 11 Şey ? ( 2 )



Sevgili blog arkadaşım En bebek blog sahibinin yazarı bu soruları cevaplamamı istemiş . Yapmazsam olmaz . :))

1.En sevmediğin özelliğin / özelliklerin ?

Fazla iyi niyetliyim , 5 kuruş etmeyecek  insanları tepeme çıkartırım .
Sinirlenince birden parlar , çabuk sönerim .
Sinirlendiğimde ağlarım ve bu huyumdan nefret ederim .

2.Sürekli anlatamadığın ama hep anlatmak istediğin başarın var mı ?

Oldukça amatör ama bir o kadar da başarılı yağlı boya resim çalışmalarım var .

3.Hayalindeki meslek ve nedeni ?

İşimi severek yapıyorum . Hayalini kurduğum bir meslek yok .

4.Neden blog yazmaya başladın ?

Çevremin etkisi büyük oldu . Yazmayı da seviyorum . Tecrübelerim başka annelere yol göstersin . Ufacık faydam dokunsun düşüncesiyle yazmaya başladım .

5.Blog yazarken zaman zaman sıkılıp bırakmak istediğin oldu mu ?

Olmadı . Severek yazıyorum .

6.Kendini motive etmek için ne yaparsın ?

Kitap okur , müzik dinlerim . Bir şeylerle ilgilenip düşünmemeye çalışırım .

7.Sana şans getirdiğini düşündüğün bir şeyin var mı?

Kızımın bana şans getirdiğine inanıyorum .

8.Moralin bozukken kendini şenlendirmek için yaptığın bir şey var mı?

Yok o anı yaşarım , uzun sürmez sonra geçer gider .

9.Diyelim ki piyangodan 100.000 TL çıktı . Yapacağın şey(ler) ne olurdu ?

Bir kısmıyla yardım yapar , bir kısmını da bankaya koyar , bir kısmıyla da ev kredimizi kapatırdım .  :))

10.En sevdiğin özelliğin nedir ?

Sürekli kendimi geliştirmeye açık olmamdır .

11.Blog yazmak için ne gibi özelliklere sahip olmak gerekir ? Herkes blog yazabilir mi?

Evet herkes blog yazabilir . Sürekli yazması ve doğal olması en güzel sebep bence .



Sevgiler .

Devamını Oku

Hakkımda Bilmediğin 11 Şey ?

Hakkımda Bilmediğin 11 Şey ?


Sevgili blog arkadaşım , 2 Çocukla Hayat blogunun sahibi Gülşah beni mimlemiş . İlk kez mime katılıyorum sayesinde .  :)

1.Elinizde sihirli bir değnek olsa neyi ya da neleri değiştirmek isterdiniz ?

Hasta olan tüm çocukları iyileştirmek , küçücük bedenlerinden  o ciddi kocaman hastalıkları geçip gitsin isterdim . Çalışan anneye  daha iyi şartlar sunulmasını ve 3 ay yaz tatili olmasını isterdim . Eczanelerde cumartesi mesai günlerini tatil yapardım . Ha bir de içimin yangını olan o bebeği hiç aldırmamış olmak isterdim ...

2.Mesleğinizi değiştirmek isteseydiniz hangi meslek dalını seçerdiniz veya ne olmak isterdiniz ?

İşimi severek yapıyorum . Eczacı teknisyeni olmak isterdim . 

3.Bir gün boyunca aç kaldınız ( Ramazanda olduğu gibi ) ilk ne yemek isterdiniz ? 

Tarhana çorbası .

4.Bir dalga olsaydınız nereye vururdunuz ?

Çukurbağ yarımadasına vurup tüm hayatımı orada geçirmek isterdim .

5.Issız bir adada kalsanız yanınıza alacağınız 3 KİŞİ ?

Kızım , kocam ve kısmet olursa  2. çocuğum .

6.En çok görmek istediğiniz Şehir veya Ülke ?

Miami

7.Asla giymem dediğiniz renk hangisidir ? Neden ?

Koyu kahverengiyle pek aram yoktur . Şişman gösteriyormuş ondan sevmiyorum .  :)

8 . Bayram da ne yapacaksınız ?

Bayramla yıllık iznimizi birleştirdik ama klasik bayramları , eş , dost , akraba ziyaretlerini seviyorum ben . Bayramı böyle gönül alarak geçirip , sonra tatil deniz deniz deniz  .    :))

9.Ölmeden önce yapılacaklar listesine eklediğiniz 3 şey ?

Gezmek , görmek istediğim yerleri gezerim . 
Bol bol fotoğraf çekerim . 
2. çocuğumu yaparım .

10.Bir uçurumun kenarındasınız tam atlayacaksınız o an aklınıza bir şey geldi o gelen şey nedir ?

Kızım ve kocam . Hem hayat her şeye rağmen  güzel uçuruma yaklaşmam ki .   :)

11.Yerde 50 tl bulsanız ne yaparsınız ?

O paranın sahibini bulmaya çalışırım . Baktım bulamadım ihtiyacı olan birini bulur veririm .

Bende diğer blogger arkadaşlarımı davet ediyorum .




Devamını Oku

14 Temmuz 2015 Salı

İyi Gelmez mi Hiç Deniz Havası

İyi Gelmez mi Hiç Deniz Havası

Su kuşu doğurmuşum da haberim yok . Berrak kuşunun ısrarlarıyla , pazar günü deniz sezonunu açtık . Berrak sudan çıkmadı . Bir kafasını daldırmalar , babası daldıkça kafayı suya sokmalar . Anne deniz çok güzel diye diye bağırmalar . Bir coşmalar , bir koşmalar , zıplamalar denize aşık çocuğum . Bıraksak yüzecek o derece yani . :)
Ben de eşim de çok severiz denizi , yüzmeyi . Berrak'a geçmiş kanımca . Pazar günü denizden üşümesin diye çıkardık biraz . Allahhh... Sen misin çıkaran . Kıyamet koptu . Ne söylediysek etkisi olmadı . 2 yaş sendromu ve boğa burcunun boğa inadı sağ olsun . :)  Ben denize girmek istiyorum dedi de başkada bir şey demedi . Neyse tabii girdi suya su kuşu . Öyle keyifli ki çıldırıyor desem yeri .  :) 
Sıla'nın da şarkısında dediği gibi ' İyi gelmez mi hiç deniz havası ' . Çocuk haklı deniz sevilmez mi hiç . Deniz , hem ruha hem bedene iyi gelir . Faydaları saymakla bitmiyor zaten . 

Benim bildiğim faydaları şöyle ;

Maviliği ile ruhu coşturuyor . Cilde iyi geliyor . Seyretmesi deseniz psikoterapi . Burun mukozasına , sinüzite iyi geliyor . Sinüsleri açıp , şarıl şarıl akıtıyor burnumuzu .   :)
Alerjilere , isliğe , pişiğe , mantara iyi geliyor . Vücudun  mineral dengesini ayarlıyor . Beyindeki melatonin ve serotonin seviyesini dengeleyip , mutluluk ve huzur veriyor . Sivilceli ciltlere ilaç gibi geliyor . Siyah noktaları temizliyor . Saçlı derideki kepeklenmeye , seboreik dermatite iyi geliyor . Denizin tuzu cildin yenilenmesini sağlıyor , gözenekleri temizliyor . Ayak kokusuna ve ter kokusuna ilaç gibi geliyor . İştahı açıyor .  :))  

Eeee daha ne olsun .  :)) 

Sevgiler .



Devamını Oku

10 Temmuz 2015 Cuma

Coppertone Bebek Güneş Kremi

Coppertone Bebek Güneş Kremi

Berrak hassas ciltli bir bebekti , hala daha öyle . Beyaz tenli olmasının dezavantajları diyebilirim . Allah'tan bana çekmemiş , cildinin alerjiye yatkınlığı yok çok şükür . Berrak doğduğunda iyice araştırıp , Cooppertone  spf  50 bebek güneş kremini tercih etmiştim ben . Hassas ciltli bebekler için tam birebir uygun . Hem çok yağlı değil hem koruyucu özelliği gayet başarılı bir ürün . En önemlisi de , suya ileri derecede dayanıklı olması tercih etmemdeki başlıca sebeplerimden .
Geçtiğimiz yaz neredeyse tüm gün sudan çıkaramadığım ördeğim o sıcağa rağmen Coppertone sayesinde yanmadı . Harika  bir koruma özelliği var . Gözenekleri tıkamadan , kolayca vücuda sürülebiliyor . Sprey formunda olması da ayrıca bir kolaylık sağlıyor .
Bu yaz da sudan çıkmak istemeyecek olan ördeğim için Coppertone spf 50  bebek güneş kremimizi kullanmaya devam edeceğiz . 

Doktorunuza danışıp alabilir ve siz de bebeğinizi , çocuğunuzu en iyi şekilde güneşten koruyabilirsiniz .

Güzel dolu dolu bir yaz geçirmeniz dileğiyle sevgiler  .   :)

Devamını Oku

8 Temmuz 2015 Çarşamba

Braun Kulaktan Ateş Ölçer

Braun Kulaktan Ateş Ölçer

Ateş her zaman korktuğum konulardan biri . Beni tedirgin eden , dk başı ateşini ölçen , tabiri caizse psikopata bağladığım bir konu ateş . Berrak ilk kez 4 aylıkken ateşlenmişti . Koltuk altından ölçen ateş ölçer hiç iyi sonuç vermemişti . Yok pili biter , yok hata verir . Evde iyi , güvenilir bir ateş ölçer bulundurmalıydım . Nasıl olsa sürekli ihtiyaç olacak bir şey . İşin içerisinde olmak bir yana , iyice araştırıp Braun kulaktan ateş ölçen aletini  almıştım . Bugün bakıyorum da çok isabetli bir karar verip , iyi ki almışım .
İçime sinen , doğruluğundan emin olduğum en iyi ateş ölçer . Azı dişlerimizi çıkardığımız dönemde , hasta olduğumuz dönemlerdeki kurtarıcım . Ateşi gayet düzgün ölçen süper bir alet bu . Koltuk altından ölçen , diğer dijital ateş ölçerlerle kıyalanması  mümkün bile değil .
Ateşini ölçüp yüksekse hadi defalarca duş , baktık ölçüyoruz yine mi düşmedi ateş düşürücü şurup veriyoruz . 20 dakika sonra bir daha ölçüyorum. Vücut ısısı normale dönmüş .
Sabaha kadar elimden düşürmediğim günler çok olmuştur . Ama hiç hata verip yanılttığı bir gün bile olmadı .
Karanlıkta ölçmeyi sağlayan gece ışığı , ultra yumuşak uç , kolay okunabilen lcd ekran , bir kaç saniyede doğru ölçüm , özellikle yeni doğanların , çocukların ve yetişkinlerin kullanımına çok uygun . Doğru yerleşimi ve ölçümü yaptığına dair ışıklı ve sesli uyarı sistemi . Ayrıca hijyen açısından kullan at başlık ucu gayet kullanıma uygun .
Bebeği , çocuğu olan her evin , kesinlikle her annenin ihtiyacını en iyi şekilde karşılayabilecek , % 100 doğru sonuç veren rahatlıkla kullanabileceğiniz bir cihaz . 

Bizzat kullanan biri ve bir anne olarak tavsiyemdir .

Sağlıklı günler , sevgiler .

Devamını Oku

7 Temmuz 2015 Salı

Benim Tepsi Kebabım

Benim Tepsi Kebabım


Mutfakta olmayı değişik , kendimce bir şeyler yapmayı seven biriyim . Eşimin İskenderun'lu olması sebebiyle kayınvalidemden öğrenerek , o yöreye ait yemekleri de severek yapmaya başladım . Tepsi kebabı da bunlardan bir tanesi . Pazar günü iftara gelen misafirlerimize ana yemek olarak tepsi kebabı yapmıştım .

Malzemeler :

  • 1 kg kıyma 
  • 3 adet soğan 
  • 3 adet domates 
  • 3 adet kırmızı biber 
  • 3 adet yeşil biber
  • 1 diş sarımsak 
  • 1 demet maydanoz
  • 1 yemek kaşığı biber salçası 
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı kimyon
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • 1 çay kaşığı kekik
  • 3 yemek kaşığı zeytin yağ  (borcam ya da tepsi için)

Yapılışı   :  

Soğanları , kırımızı biberleri ve sarımsağı  robottan geçirdim . Maydanozları ince ince doğradım . Kıymayı geniş bir kaba alıp üzerine malzemeleri ekledim . Salça , tuz ve baharatları da üzerine ekleyip , iyice karıştırarak yoğurmaya başladım . Büyük bir borcama malzemeyi spatula yardımıyla dümdüz yerleştirdim . Üzerini domates , soğan ve biberle süsledim . Üzeri için  200 ml. suya karıştırarak hazırladığım domates ve biber salçalı sosu döktüm . Fırında  200 C de 1 saat pişirdim .

Afiyet olsun .  

Sevgiler .   :)
Devamını Oku

6 Temmuz 2015 Pazartesi

Mevsimlerin Ayarı Şaştı


Mevsimlerin Ayarı Şaştı
2014    yaz   :)


Bu sene yaz gelemedi Antalya 'ya . Ben doğma büyüme Antalyalıyım . Her sene Mayıs ayında sıcaklar yavaştan hissettirirdi kendini . Haziran ayının girmesiyle de kavrulurduk . Kapı , pencere açmayı bırakın , klimalar açılırdı . Çoktan denize girilir , sezon açılırdı .
Bu sene Nisan ayının ortalarına kadar soğuk oldu . Kış bitip bahar gelemedi Antalya'ya . Sonra baharı yaşayamadan yaz geldi .
İnsanoğluyuz işte kış olur soğuk olur yaz gelse deriz . Yaz gelir yanarız , çok sıcak olur . Kış gelse deriz . Ama Antalya bu kış çok çok soğuk olmuştu . Ben Antalya 'da daha böyle soğuk bir kış yaşamadım  . Öyle üşüdük ki bu sene . Hatta bir ara kış bitsin yaz gelsin yanalım kavrulalım , sıcak dersem ağzıma vurun diye facebook sayfamda paylaşım yapmıştım .   :)


Minik Kelebeğin Annesi
2014 yaz tatilimizden    :)

Biz deniz sever ördekgillerden bir çekirdek aile olarak , normalde haziran ayının ilk haftası deniz sezonunu açardık . :)



Minik Kelebeğin Annesi
minik ördeğim benim   :)

Bu sene daha deniz sezonunu açmak kısmet olmadı . Normalde haziranda klimasız duramaz , gece uyurken bile klima açmaya başlardık . 
Şimdiler de ise yani geçtiğimiz cumaya kadar geceleri baya serin oluyordu . Balkonda yemeğimizi yiyip , üşüdüğümüzü hissedip içeriye atıyorduk kendimizi . Geceleri de kapı , pencere kapalı yatıp üzerimize de pike ile örtüyorduk . 
Ramazanın hikmeti bu serinlik Rabbim yardım ediyor çok şükür .  Ama yine de bu sene  mevsimlerin ayarı şaştı gibi  . 
Cuma günü itibariyle kapı , pencereler açıldı . Sıcak kendini hissettirdi . Berrak geceliklerinden ziyade , sadece kısa kollu zıbın giymek istedi . Çünkü baya sıcağı hissedip terlemeye başladı . 
Berrak suyu çok seven bir bebekti hep . Hala daha öyle banyodan çıkarken ağlayarak çıkıyoruz . Çünkü hiç çıkmak istemiyor . Her pazar anne denize gidelim cipcip yapalım diyor .  :)  Denize gitmek , girmek istiyor . Ama hava tam ısınmadı üşütürüz diye korkarak götürmedik denize . Sezonu açamadık yani daha .

Havanın ısınmasıyla , kavrulmaya da başladığımıza göre deniz sezonunu açarız yakında .   :)
Çünkü evde bir küçük bir su kuşu hatta caretta carettamız var . Denize girmek için sabırsızlanıyor . :)
Yıllık iznimize de az kaldığına göre değmeyin keyfimize .  :)

Sevgiler .
Devamını Oku

3 Temmuz 2015 Cuma

İçime Kazınan Vicdan Azabım

İçime Kazınan Vicdan Azabım

İçimdeki acısı dün gibi...
Aslında yazmakla yazmamak arasında gidip geldiğim bir konuydu bu ama içimden yazmak geldi . Berrak doğmuş , her şey güzel yolunda gidiyor . Çekirdek aile olmanın mutluluğu ile bebeğimize sarılıyorduk . Sağlıklı bir bebeğimiz olduğu için şükrediyorduk . Berrak 5. ayına yeni girmişti . Evimizin neşesi , her şeyi olmuştu . Sevgiden bir yumak gibiydi . 
Doğum iznim bitip , işe başlayalı 1 ay olmuşken , her şey güzel düzene girmiş yolunda gidiyorken hayatın bana iyi mi kötü mü bilemediğim bir sürpriziyle karşı karşıya kalmıştım . 
Doğumdan sonra regl dönemim aynı düzen , hiç aralıksız düzenli olarak devam etmişti . Reglim hep düzenliydi . Bir kaç gün iş yerinde gün içerisinde olan baş dönmelerime anlam veremeyip , sıcağa ve tansiyon düşüklüğüme bağlayıp önemsememiştim . Regl dönemime 3-4 gün vardı . Gerekli önlemleri aldığımız için aklıma en ufacık bir şüphe gelmemişti . O hafta cumartesi sabah uyandığımda kendimi , yataktan kalktığım gibi soluğu koşarak klozetin başında şiddetli bir şekilde istifra ederken buldum . Klozetin tepesinde eşimle birbirimize bakakaldığımızı hatırlıyorum . Üşütme kusması gibi değildi , evet aynı Berrak'a hamile olduğumu öğrendiğimde ki gibiydi bu kusma . Eşim tedirgin , ben ondan çok daha tedirgin . Öyle canım sıkkın bir şekilde hazırlanıp , işe gitmek için yola koyuldum . Eczaneye gider gitmez test yapacaktım . Korktuğum başıma gelmesin diye dua ediyordum . 
Yol nihayet bitmişti . Eczaneye girer girmez testi aldığım gibi lavaboda ağlarken buldum kendimi . Testi yapar yapmaz daha 1 dk beklemeden şak diye kırmızı iki çizgiydi çıkan . Silik falan değil net iki çizgiydi sonuç hamileydim . Ağlayarak lavabodan çıkıp , eczacımın gelmesini bekledim . Eczacımla patron çalışan ilişkisinden çok arkadaş gibiyizdir sağ olsun . Hemen benle konuşup sakinleştirmeye çalıştı . Sen ne karar verirsen ben saygı duyarım yanında arkanda olurum sadece bunu bil dedi ve beni eve gönderdi .
Eve gidene kadar ağladım . Eve gittiğimde de istemsiz ağlayışlarım devam etti . Ağlıyordum çünkü ne yapacağımı , ne karar vereceğimi bilmiyordum . Eşim de eve geldi . Konuşamıyor içerisinde bulunduğumuz durumu , şartlarımızı durmadan hatırlatıyordum . En önemlisi Berrak daha 5.aylıktı . Eşim bu bebeği istediğini söyledikçe ben ağlıyordum . Soner düşün biraz düşün lütfen diyebiliyordum sadece . Annem arıyor , kız kardeşim arıyor herkes kendince fikrini söylüyordu . Tek bildiğim ben buna hazır değildim . İçim yanıyor , canım acıyor sanki vücudumdan etlerimi koparıyorlardı . O kadar yorulmuştum ki saatlerce düşünmekten , ağlamaktan . Artık bir karara ulaşmak istiyordum. Saatlerce evde eşimle yalnız kalıp düşündükten sonra bu bebeğe maddi ve manevi hazır olmadığımızı , Berrak'ın çok küçük olması sebebiyle , ev kredimiz olduğu için ve çalışmak zorunda olduğum için kürtaj olmama birlikte karar verdik . Hayatımın en zor kararıydı . Peki kürtaj olmak istiyor muydum ? 
Berrak annemdeydi o gün akşam üzerine kadar hiç almadık . Doktorumu aradım , durumu izah ettim . Doktorum kürtaj yapmadığını ama istersem başka bir arkadaşına yönlendirebileceğini söyledi . Önerilen doktoru aradım . Kürtaj işleminin ücreti doğumdan çok daha fazlaydı . Orta halli bir duruma sahip olduğumuz için araştırmak istedim . Bir kaç saat süren araştırmanın sonunda annemin bir arkadaşının çalıştığı kesemize daha uygun özel bir muayenehane bulmuştuk . Beklersem , düşünürsem yapamayacak , bu gebeliği sonlandıracak gücü bulamayacak hissediyordum . Bu sebeple aynı gün ne olacaksa olsun bitsin istiyordum . Hemen hazırlanıp doktora gitmek için çıktık evden . Ayaklarım bedenim gidiyor ama ruhum , içim gitmek istemiyor ,kendimle kavga çelişki içindeydim . O gün eşimle el ele tutuşup ağlaya ağlaya gittik doktora . İstemsiz ağlıyorum . Doktor konuşuyor , eşim konuşuyor ben konuşamıyorum bile ağlamaktan... Ultrasonla bir bakalım diyor doktor bey ve ultrasona geçiyoruz . İçimden kalp atışı olmasın diye dua ediyorum . Kese ekranda görünüyor , minicik daha 4 haftalık diyor doktor bey . Sesim çıkmıyor . Gözümden akan yaşlar dinmiyor... Doktor genel anestezi yapalım mı dayanabilir misin diyor . Şu an çektiğim acıdan daha fazla acıtamaz canımı , normal doğum yaptım ben dayanabilirim diyorum . Yapılacak olan işlem için yan odaya geçiyoruz .Beni hazırlıyorlar . Göz yaşlarım dinmiyor . Doktor başlıyor . Bir an durup soruyor canın acıyor mu diye . Canım acımıyor , içim acıyor diyorum . 10 dakika bile sürmeden işlem bitiyor . Ben eve gidip bir an önce kızıma sarılmak ,biraz uyumak , düşünmemek istiyordum .  
Hiç böyle bir şey başıma gelir diye düşünmemiştim . Kardeş düşünmesine düşünüyorduk ama henüz çok ama çok erkendi . 
İlk kürtaj olan ben değildim , son da olmayacaktım . Belki bu durumu yaşamak zorunda kalan bir çok kadın var . Günlerce , aylarca geceleri gizli, gizli ağladım . Sımsıkı sarıldım kızıma . Birini isteyip , diğerini istememek değildi . Kim kıymak isterdi ki ama şartlar gereğiydi her şey... 
Anneydim canım nasıl yanıyor kelimeler almazdı... Kafamı yastığa koyduğum her an aklımda . Bu acı benle yaşayacak istemesem de en büyük pişmanlığım olarak kalacak . İçimdeki acı geçmeyecek , kendimi hep suçlu hissedecek ve vicdan azabım bir ömür sürecek biliyorum .
Aklıma , kalbime kazınan tek şey ben tüm korunma önlemlerimize rağmen 14 Eylül 2013'te hayata tutunan o minik mucizeyi yok ettim....
Dileğim şu ki hiç bir anne bu durumu yaşamak zorunda kalmasın . Kürtaj adı bile buz gibi...

Sevgiler...
Devamını Oku
blog tasarım
MİNİK KELEBEĞİN ANNESİ COPYRİGHT © 2014 TÜM HAKLARI SAKLIDIR.BLOGUMDA YAYINLANAN YAZILARIN VE RESİMLERİN İZİNSİZ KULLANILMASI 5846 SAYILI FİKİR VE SANAT ESERLERİ YASASINA AYKIRIDIR.