Mayıs 2015-Minik Kelebeğin Annesi

27 Mayıs 2015 Çarşamba

Yumurta Alerjisi

Yumurta Alerjisi

Beyaz tenli insanlar hep hassas ve alerjik reaksiyonlara yatkın oluyormuş , bir sağlık dergisinde okumuştum . Evet gerçekten orada ki yazıyı doğrular gibiyim ben , aşırı alerjik bir bünyem var . Bir çok şeye karşı alerjik reaksiyon gösterebiliyor vücudum . Bunlardan biri de protein deposu olan yumurta .
Yumurta çok seven biri olmadım , olamadım hiç . Sevmeye de fırsat olmadı çünkü yumurta alerjim var .
Yumurta çocuklarda en yaygın görülen besin alerjisi olarak biliniyor . Yumurta alerjisi erken bebeklik dönemlerinde ya da çocukluğun ilk yıllarında da ortaya çıkabiliyor. Yumurta alerjisi bazen ergenlik dönemlerinde son bulabiliyor , bazen de ben de olduğu gibi yetişkinlik dönemlerinde de devam edebiliyor .
Yumurta alerjim diğer insanlara göre biraz daha farklı ben sadece direk olarak yiyemiyorum . Yumurtanın haşlamasını , sahandasını , menemenini yiyemiyorum , yemiyorum . Yediğim anda vücudum alerjik reaksiyon gösteriyor , dilim şişiyor , boğazım şişiyor , vücudumda kızarıklıklar oluşuyor . Ama öyle ki şanslıyım kek , börek , pasta vs içerisinde tükettiğimde hiç bir reaksiyon göstermiyor vücudum . En azından bu kadar olsa bile şanslıyım azcık . :)

Yumurta alerjisinin belirtileri kişiden kişiye göre değişiklik gösterebiliyor. Yumurta tüketildikten bir kaç dakika ya da bir kaç saat sonra alerjik reaksiyonlar meydana çıkabiliyor .

Yumurta alerjisinin belirtileri  :

  • En yaygın yumurta alerjisi belirtisi  ciltte kızarıklıklar ve kurdeşendir .
  • Mide krampları , bulantı , kusma 
  • Öksürük , göğüste sıkışma ve astım belirtileridir .
Yumurta alerjisi , anne babada var ise çocukta da olma ihtimali oldukça yüksektir .

Berrak doğduğunda , ek gıdaya geçtiğimiz dönemde  kafamdaki deli sorulardan biriydi yumurta alerjisi .
Ek gıdaya geçtiğimiz dönemde yumurtanın sarısını yedirmeye başladım .Aklım çıkıyordu onun da alerjisi olacak diye . Takip ederek yediriyor , vücudunu sürekli kontrol ediyordum . Korktuğum gibi olmadı , çok şükür Berrak 'ın yumurta alerjisi çıkmadı . 
Yumurta alerjisinin zorluğunu bildiğim için hiç bir bebek de çıkmamasını diliyorum .

Sevgiler  :)
Devamını Oku

26 Mayıs 2015 Salı

Kelebeğim Nezaket Öğreniyor


Berrak erken emekleyen , erken yürüyen ve erken konuşan bir bebek oldu . Beklemediğimiz anda hep şaşırttı bizi .
Konuşmaya ilk başladığında nezaketi öğrenecek bir algı beklemedim zaten. 24 ayı tamamlamadan görgü , nezaket kurallarını yavaş yavaş öğretmeye aşılamaya başladık . Çünkü algısı daha kuvvetli hala gelmişti . Bir sürü kitap alıp öğretmeye ,öğrenmeye başladık.
Berrak doğduğundan bu yana her sabah ona 'Günaydın' derdim ve bu hep böyle devam etti. Berrak 18 aylık olduğunda o da bana cevap vermeye sabahları 'Dünaydın annecim' akşam uyku vakti geldiğinde 'İyi deceler annecim ' demeye başladı .Bazen ben söylemeyip ondan beklediğimde kendiliğinden söylüyordu artık . Nasıl mutlu oluyorum ve mest oluyorum anlatamam...
Berrak önceden al , aç , ver , vb şekilde emir kipleriyle ihtiyaçlarını belirtirken , şimdiler de nezaketi öğretme çabamızla Berrak 'ın ihtiyaçlarını belirtme cümleleri anında  ricaya dönüştü . Aslında olması gereken de bu . Artık kelebeğim 'Melaba' (merhaba) diyor . Hemen arkasından 'Nasılsın?' , ' Sen orda napıyorsun ?' diyor . Ben işteyken anneannesinden arayıp 'Melaba annecim sen orda yapıyorsun ?' diyor . Ben Berrak diye seslenince ' Efendim annecim' diye cevap veriyor .
  •  Annecim alabilir miyim ?
  •  Annecim verir misin ? 
  •  Annecim gelir misin ?
  •  Babacım lütfen Niloya açar mısın ?
  •  Babacım top oynaya bilir miyiz ?
  •  Annecim su verir misin ?
Ve buna benzer cümleler...   :) 

Böyle güzel güzel konuşmuyor mu beni benden alıyor .  Nezaketli olsun hep inşallah . Emrivaki konuşmasın hep kibar olsun inşallah .

Nezaketli , kibar bireyler yetişmesi dileğiyle

Sevgiler   :)



Devamını Oku

20 Mayıs 2015 Çarşamba

Hayatımın Sınavı Çene Ameliyatım

Hayatımın Sınavı Çene AmeliyatımHayatımın Sınavı Çene Ameliyatım
Ortognatik Cerrahi Öncesi

Hayatımın Sınavı Çene AmeliyatımHayatımın Sınavı Çene Ameliyatım
Ortognatik Cerrahi Sonrası




Hayatta herkesin bir sınavı ya da bir kaç sınavı vardır.
Benim sürpriz sınavımdı çene ameliyatım...Hem de tazecik daha çiçeği burnunda gelindim öğrendiğim de...
Yeni evlenmiştik. Henüz 1,5 ay gibi kısacık zamandır evliydik. Bir gün akşam yemeği yerken büyük bir acıyla ağzımdaki lokmayı çiğneyemediğimi ve çiğnemeye çalıştıkça canımın yandığını , çiğnerken sanki başıma balyozla vuruyorlarmış gibi  fark ettim. Acı eşiğim çok yüksektir , öyle canım tatlı değildir . Dayanıklıyımdır , kolay kolay şuram acıyor, ağrıyor demem ama bu öyle bir acı değildi... Doktora gitmekten pek hoşlanmadığım için geçer diye düşünüp, bu acıya dayanmaya çalıştım . Günlerce , gecelerce kıvrandım , ağladım. Sonunda pes ettim  ; çünkü ağrıya dayanamıyor , geceleri acıdan kıvranmaktan uyuyamıyordum... Rahatsızlığımın neden kaynaklandığını bilmiyorduk ve kulağımdan da kan gelince doktora gitmeye karar verdik.
Özel bir hastanenin Kulak Burun Boğaz polikliniğinden randevu alıp gittik. Doktor iyice muayene edip 'durumunuz benlik değil' dedi ve gönderdi bizi. Şaşkın , ne yapacağımızı bilmeden kaldık ortada... Ailemizin diş hekimine gidelim dedim belki rahatsızlık dişim olabilir diye düşünüp... Diş hekimimiz Dilara hanıma gittik. Şikayetlerimi ve canımın çok yandığını yemek yiyemeğimi , konuşmakta zorlandığımı anlattım . Dilara hanım muayene edip bizi Antalya'nın en iyi Ortodondisti Dr.Selçuk Çınar'a yönlendirdi. Bunları bir günün içinde ordan oraya savrularak cevabını bilmeden yaşadık . Selçuk Bey çok yoğun hastası olan randevu ile çalışan çok iyi bir doktor . Dilara Hanımın ricasıyla bizi araya sıkıştırıp muayene edeceğini kabul etti ve gittik . Selçuk Bey muayeneye aldı beni , tabii kafamda deli sorular... Şikayetlerim doğrultusunda , teşhis koymak için bir adet panoramik çene filmi istedi ve 'filmi çektirip geri geleceksiniz' dedi . O kadar yorulmuştum ki annemin babamın eşimin telaşlı bakışları sonunun nereye varacağını görüyor gibiydim... Çene filmini çektirip Selçuk Bey 'e geri gittik. Çene filmini inceleyip ' tedavi sürecin 2 yıl ,  dişlerin düzgün ama doğuştan üst azı dişler eksik ,alt azı dişlerin de tam olduğu için al ve üst çene birbirine uyumsuzluk gösterdiği için çenen sağ tarafa doğru kaymaya başlamış ve aradaki kası çene kemikleri sürtüne sürtüne eritmiş , çene ameliyatı olman gerekiyor 'dedi . Selçuk Bey bizi Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde Plastik Cerrahi Uzmanı Doç.Dr.Ömer Özkan'a yönlendireceğini , çene ameliyatlarını Ömer Bey'in yaptığını söyledi. Hemen Ömer Bey' i arayıp , durumu anlatıp 1 saat sonrasına benim için randevu aldı . Korkmuyordum da o gün bitmedi benim için oradan oraya sürüklendiğimiz dakikalar geçmedi  sanki...Randevu saati gelmişti . Ömer Bey'in o kadar çok hastası vardı ki çok yoğun ve kalabalıktı . Sıra bana geldi ve girdik o müthiş başarılara imza atan doktorun odasına. Selçuk Bey gibi Ömer Bey de muayene etti , çene filmimi inceledi ve 'çene ameliyatı olman gerekiyor yoksa konuşamaz ve yemek yiyemez hale geliceksin' dedi . Annem ağlıyor ve soruyor ' başka bir tedavisi yok mu? Ameliyat şart mı? diye...Ömer Bey her şeyi tek tek anlattı 'alt ve üst dişlerin birbirine uyumlu hazır hale getirilmesi için dişlerine ortodontik tedavi uygulanacak ,  tedavi bitiminde ameliyat olacaksın ve alt çene kemiğini kesip geri çekeceğiz , mezara kadar çenende 6 adet vida olacak ama ameliyata kadar çok iyi beslenmen kilo alman gerek , ameliyattan sonra 1 ay boyunca ağzın kapalı kalacak sıvı besleneceksin , konuşamayacaksın ' dedi. Herkes sessizleşti ' tamam' dedim. Ben korkmuyorum önce Allah 'a sonra size güveniyorum , ne olacaksa hemen başlayalım dedim . Ömer Bey o kadar sıcak samimi ve tane tane yaşanacakları anlatan ve içimi rahatlatan profesyonel bir doktordu.
Aradan bir hafta geçmeden Selçuk Bey'e tekrar gittik . Tedaviye başlıyorduk . Dişlerime tel takılacağı için ölçüler alındı ve bir kaç günün sonunda ilk önce üst dişlerime yaklaşık 1 ay sonra da alt dişlerime tel takıldı. 1,5 yıl böyle geçti zor bir süreçti , ağzımda bir sürü demir parçası , ağzımda hep yaralar , aftlar... Ameliyat tarihime kadar Ömer Bey 'i iyice araştırdım , çene ameliyatım hakkında bir sürü araştırmalar yaptım . Sosyal sağlık güvencesinin yarısını bile karşılamadığı bir ameliyat ve tedavi maddi anlamda da oldukça yüksek... İnternet üzerinden çene ameliyatları izledim . Ameliyata kadar kilo almaya çalıştım , 47 kilodan 52 kiloya ancak çıkabildim . Ameliyat için tarih verildi ve ameliyat günü geldi . Araştırmıştım , ameliyattan sonra narkozun etkisiyle kusacaktım ve kan kusacaktım . Bu sebeple ameliyattan bir gün öncesi upuzun saçlarımı kuaföre gidip ördürdüm . Çünkü yaklaşık 15 gün banyo yapmam yasaktı . Neredeyse 5 saat süren çene ameliyatıma her ne kadar annem istemese , korksa da ben hazırdım . Fistan gibi ameliyat elbisemi giydim .  :)
6 Temmuz sıcağında  tirtir titreten o soğuk kocaman odaya indik. Ameliyattan önce arkamda yeşil örtü konseptiyle bir sürü fotoğrafımı çektiler . :)) Sonra korktuğumu sanıp sorular sordular , konuşturdular ve puff diye burnumdan bir şey yaptılar . En son hatırladığım saat 14:50 idi ve sonra çok güzel uyudum . Uyandığımda biraz zor olacaktı biliyordum ama korkmuyordum da... Ömer Bey'in o sıcak samimi sesiyle uyandım . 'Ayşecim uyan hadi ameliyatın çok başarılı geçti , güzeldin artık çok daha güzel olacaksın birazdan kusabilirsin ağzını açmaya çalışma sakın ağzın tamamen kapalı , 50 adet paket lastiğiyle dişlerin bağlı ' dedi. Ameliyathaneden çıkar çıkmaz narkozun etkisi sebebiyle adeta şarıl şarıl kusmaya başladım , ağzım kapalı olduğu için birazı ağzımdan birazı burnumdan baya kan kustum . Evet bu kısmı baya zordu , ama geçecekti . Kendime söz vermiştim iyileşene kadar aynaya  bakmayacaktım .Kalacağım odaya çıkartırlarken beni , kafamın dana kafası kadar olduğunu hissettim . İlk gün biraz zorlayacaktı biliyorum zor geçecekti ama geçecekti... Kustuğum için burnum tıkanmıştı , ağzımda kapalı olduğu için nefes almakta zorlanıyordum . Konuşamayacağım için derdimi , isteklerimi anlatıp yazacağım büyükçe bir defterim ve kalemim hazırdı . Ömer Bey hemen vizite çıkmıştı . Odama kontrole geldi ve defterime derdimi anlatmak için yazdım nefes alamıyorum ağzımın içi pıhtı kan dolu , burnumda tıkandı lütfen ağzımdan aspirasyon yapın dedim. Çok şükür o an şikayetimi giderdiler biraz daha rahatladım ama onun dışında en ufacık ağrım sızım yoktu . Ömer Bey bu tür çene ameliyatlarında 1 ay çeneyi dinlenmeye aldığımız için diş çürükleriyle karşılaşabiliyoruz , zor biliyorum ama yarından itibaren dişlerini fırçalamaya çalış demişti . Zor değil diye yazdım hemen . Zor olanı atlattık bundan sonrası daha kolay dedim. Ömer Bey gülümsedi , gücüne , dirayetine hayranım , afferin sana dedi .
Hastaneden çıkana kadar aynaya bakmadım. Her gün dişlerimi fırçaladım . Ağzımın kenarları yırtılmıştı , yara olmuştu . 1 aylık temel içeceğim su ve diğer içeceklerimse süt ile meyve sularıydı... Pipetse en büyük yardımcımdı . Sürekli uyuyordum , yemek yiyemediğim için halsizdim ve tansiyonum çok düşüktü . Taburcu olacağım gün geldiğinde aynaya baktım . Sanki iki insan kafası gibiydi başım , boynum ,yanaklarım morarmış , yeşermişti . Şişko biri vardı aynada .  :)) Kolay mıydı çene kemiğim kesilmişti... 1 ay çalışmayacaktım , raporluydum . Evde zaman geçirmesi çalışan biri için zordu ama kitap okuyarak 1 ayı sütümü içe içe ,dişlerimi günde 5 kez fırçalaya fırçalaya zamanı tükettim . 45 kiloya düşmüştüm . 7 Ağustos'ta ağzımı açacaklardı . Sabah erkenden hastaneye kontrole gittik . Kontroller yapıldıktan sonra Ömer Bey ağzını açacağız gayet iyi çenen dedi . Tık tık bir makas sesiyle ağzımı bağlayan tüm lastikler ve dişlerimi sabitleyen aparat çıkarıldı . Tabii 1 ay kapalı kalan çenemi hemen öyle açmak zordu. İlk bir hafta çay kaşığı ile sonraki  iki hafta tatlı kaşığı ile yemek yiyebildim . Ömer Bey '1 yıl boyunca her şeyi bölerek , kopartarak yiyeceksin . Isırarak yemek yasak . 2 yıl bebek yasak . Bol süt , yoğurt yiyecek ve bol kalsiyum , bol d vitamini alacaksın ' dedi .
Çok şükür geçti , gitti o zor günler ... Elbet her hastalık zordur . Sağlık öyle büyük bir nimet ki ... Yemek yiyemediğim , aç kaldığım her dakika daha çok anladım .
Diyeceğim o ki çocuklarınızın ağız , çene , diş kontrollerini itinalı şekilde yaptırmaya özen gösterin . Neden derseniz küçük kız kardeşimi doktoruma muayeneye götürmüştük . Selçuk Bey aynı problemin kardeşimde de olduğunu ama yaşı 18 den küçük olduğu için ortodontik tedavi uygulanıp ameliyata gerek kalmadan tedavi olabileceğini söyledi .  Öyle de tedavi oldu çok şükür .
Bazı şeyleri zamanında fark etmek iyidir . Sağlığımız en büyük zenginliğimiz .

Sevgiler .  :))
Devamını Oku

15 Mayıs 2015 Cuma

HAYAT KISA EĞLENELİM AGA!

HAYAT KISA EĞLENELİM AGA!
Yetişkinlerin ve çocukların, doyasıya eğlendiği VIALAND Tema Park, hayatın eğlenceli yönünü sizlere hatırlatmak ve en güzel şekilde yaşatmak için hizmetinizde. 120.000 metrekarelik alanda konumlandırılan Türkiye’nin ilk ve tek tema parkı olan VIALAND, birbirinden farklı üniteleri, maskotları, etkinlikleri ve rengarenk yüzü ve sınırsız eğlencesi ile büyük küçük herkesi bekliyor.
Vialand;  Nefeskesen, Viking, Maceraperest, Çılgın nehir, Fatih’in Rüyası gibi  birbirinden eğlenceli onlarca  ünitelerinin yanı sıra, Kaptan Gaga, Vega ve Apostrof gibi karakterler ile de neşenize neşe katacak.
Bünyesinde bulundurduğu Alışveriş Caddeleri, Tema Park, VIALAND Palace Hotel ve Gösteri Merkezi ile, kendi alanında bütünleşik ve birebir eşi olmayan bir konsepte imza atarak dünyada bir ilki gerçekleştiren Vialand, 7’den 77’ye herkesi sınırsız eğlence ve özgürce alışveriş için davet ediyor.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Devamını Oku

13 Mayıs 2015 Çarşamba

Gündemimiz Tuvalet Eğitimi

Gündemimiz Tuvalet Eğitimi

Tuvalet eğitimi her annenin kabusudur diye düşünüyorum. Nasıl başlayacağız ? Nasıl olacak ? Nasıl alışacak ? gibi ardı arkası gelmeyen sorular...
Tuvalet eğitimi için en uygun zaman 24 ay ile 36 ay arasındaki dönemmiş. Araştırıp , okuyup tuvalet eğitimimize başlamak için hem havaların ısınmasını , hem de 24.ayımızı tamamlamayı bekliyordum. 24 ayı tamamladık , havalarda yavaştan ısınıyor. 'Haydi bakalım' deyip çıktık bir eğitim yoluna daha.  :) 
Aslında her şey de olduğu gibi her çocuğun tuvalet eğitimini öğrenme yaşı biri birinden hep farklıdır. Bazı çocuk çişi önce , bazı çocuk kakayı önce öğrenir. Çocuğa tuvalet eğitimi için baskı kurmak ya da 'Aman nasıl olsa zamanı gelince söyler , öğrenir. ' gibi tutumlar çok yanlış. Çocuk ihtiyaçlarını söyleyebiliyorsa , yürüyorsa ve kaka,çiş yapınca bundan rahatsızlık duyup yaptığını bezinin alınması söylüyorsa , istiyorsa o çocuğun tuvalet eğitimi gelmiş demektir.
Berrak kaka yaparken saklanıp , başka odalara gidip işini hallettikten sonra gelip 'Anne eee yaptım.Eeemi al.' diye söylüyordu. Tamam dedim kendimce tuvalet eğitimine başlama zamanımız geldi.
Kakası geldiğinde ya da yapmaya çalıştığını fark ettiğim de götürüp lazımlığına oturttum. Utanıyor 'Anne sen git.' diyor.Beni banyodan çıkartıyor. Banyodan çıkıp, göz ucuyla kapı kenarından ne yapıyor diye izliyordum. Ama aslında izlememe gerek bile yokmuş.Çünkü kaka yapmayı bitirince 'Anne yaptım.Bitti.' diye sesleniyor. Tuvalet  eğitimine  başladığımızdan bu yana 4 kez kaka siftahımız oldu .  :) 
Anne olarak çocuğumun kakasını lazımlığa yapmasından mutluluk duyacağım ve yüksek sesle 'Aferin benim kelebeğime ' diye kakasını lazımlığa yapan kızımı alkışlayacağım aklıma hiç ama hiç gelmezdi.   :)) 
Şimdilik durumlar böyle umuyorum böyle devam eder ve tuvalet eğitimimizi de başarıyla tamamlarız.  :)

Sevgiler .  :)


Devamını Oku

10 Mayıs 2015 Pazar

Ben Bu Hayatta En Çok Anne Olmayı Sevdim


Ben Bu Hayatta En Çok Anne Olmayı Sevdim

Benim ilk anneler günü hediyem Minik Kelebeğim...

Annelik dünyanın en güzel duygusu... Nasıl kutsal nasıl güzel bir hediyedir annelik...

Binlerce kelimeyi , cümleyi arka arkaya sıralasam yine de anlatmaya yetmez. Hayatta önceliklerimin yerini ve sırasını değiştiren , yorulmadan , bıkmadan kendimden , herkesten önce onu düşünmek annelik .

Karşılık beklemeden emek verdiğim , o uyuyorken binlerce kez kalkıp nefesini dinlediğim , o uyurken seyrettiğim , kendi aç karnımdan önce onu doyurmak istediğim , o yemek yerken karnımın tıka basa doyduğunu hissettiğim , aynı zamanda o yemeğini yedi diye kalbimin mutluluktan coştuğu duygunun adı annelik...

Binlerce kez ayaklarının altını öptüğüm , binlerce kez poposunu öptüğüm , koklamaya doyamadığım ilk insan...Çok yorgun , uykusuz olduğum günlerde bile enerjimi tavan yaptıran tek varlık...

Daha öğrendiğin ilk günde her şey değişir. 9 ay ellerin karnında yaşarsın. Cinsiyeti değil de sağlıklı olması en büyük dileğin olur. Dualarında ki en büyük yeri  alır . Anne olmak kalbinin başka bir kalple atması , onunla nefes almak ,o hastalanınca , ateşler içinde kalınca vücudunun kalbinin iki kat ateşle yanması demektir .

Bu hayatta her şey olur , olabilir insan... Abla olursun , teyze olursun , hala olursun . Ama annelik öyle başka ki... Bu hayatta olduğum , yaşadığım , sahip olduğum en güzel şey annelik... En büyük zenginliğim anne oluşum...

Hiç kimseyi sevmediğim kadar sevdiğim , onunla yeniden çocuk olduğum , saçının teline zarar gelecek diye deli gibi korktuğum , kaybetmekten ilk kez bu kadar çok korktuğum , en fedakar olduğum ve beni en çok değiştiren en güzel duygu anneliğim....

Her şeyin en iyisini yapmaya , almaya en iyi şekilde yetiştirmeye çalıştığım , en sabırlı , en tahammüllü davrandığım tek varlık... Bir sarılmasıyla tüm yorgunluğumun uçup gittiği , saatlerce onunla oyun oynadığım , bıkmadan ve yorulmadan cevap verdiğim tek tek anlatıp öğretmeye çalıştığım tek varlık...

'Canım Annem' diye seslendiğinde kalbimin ritmini değiştiren , hitap edişiyle tüylerimin diken diken olmasına sebep tek varlık... Mis kokulu saçlarını özenle taradığım , o uyanmasa da bir gece de kendi uykumu 10 kez bölüp , kalkıp ona baktığım , sabah işe giderken yüreğimi , aklımı onda bıraktığım  , ayrı kalmaya dayanamadığım  tek varlık...

İyi ki anne olmuşum dediğim her gün , dualarım da hiç tanımadığım , anne olmayı isteyen insanları anıyorum . En büyük duamdır ; Her kadın bu kutsal duyguyu yaşasın ve hiçbir kadın bu kutsal duygudan mahrum kalmasın .

Minik Kelebeğin Annesi

Mutlu anneler  , mutlu çocuklar demektir. Bu anneler günü sonrasında umuyorum ki ülkemizde anne-çocuk için daha iyi kararlar alınsın. Özellikle çalışan anneler için doğum izinleri ve süt izinlerinin saatleri  uzatılsın ve çalışan annelerin mesai saatlerinin daha kısa olmasını  diliyorum.

Anneler günün de evlatlarımızın kokularını içimize çekerek , annelerimize ve evlatlarımıza sarılarak sağlıkla , mutlulukla daha nice Anneler Günümüz  ve günlerimiz olsun.

Anne adayları , Anneler , Annelerimiz   ;      ANNELER GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN .

Hepinizi sevgiyle kucaklayıp öpüyorum.
Sevgiler.  :))
Devamını Oku

9 Mayıs 2015 Cumartesi

Doğuş Otomotiv Trafik Hayattır!

Araç kullanırken telefonla konuşmayın, hayatı susturmayın!
Çünkü Trafik Hayattır!


Hayatımızın en önemli unsuru haline gelen trafik güvenliği konusunda farkındalık yaratmayı hedefleyen ve örnek uygulamalar geliştiren Trafik Hayattır platformu iletişim faaliyetlerine ara vermeden devam ediyor. Toplumsal sorumluluk alanı içerisinde trafik güvenliğine öncelikli olarak önem veren Doğuş Otomotiv, Trafik Hayattır ile trafikte saygı kültürünü yaygınlaştırmayı hedefliyor.
Devamını Oku

8 Mayıs 2015 Cuma

İLK 1000 GÜN BEBEĞİNİZİN GELİŞİMİ İÇİN NEDEN ÖNEMLİDİR?

Bebeğiniz karnınıza düştüğü ilk günden itibaren, birlikte birçok ilki deneyimlersiniz: ilk kalp atışı, onu karnınızda hissettiğiniz ilk an, başını göğsünüze ilk yaslayışı, ilk gülümsemesi, ilk adımları… O anlarda daha da iyi anlarsınız ki anne olmak; paha biçilemez bir histir ve yalnızca bebeğinizin dünyayı keşfettiği değil, sizin de anne olmayı tüm kalbinizle hissedip tecrübe ettiğiniz, bitmeyen, harikulade bir yolculuktur.
Bebeğinizle geçirdiğiniz ilk 1000 gün, yani hamileliğinizin ilk gününden bebeğinizin 2 yaşına kadar geçen süre, onun sağlığında ve gelişiminde büyük paya sahiptir. Yaşamın bu ilk 1000 gününde bebeğinizin büyüme hızı mucizevidir; ilk 1 yılında kilosu 3 katına çıkar, 2 yaşının sonunda beyin gelişiminin %85’i tamamlanır.
Devamını Oku

7 Mayıs 2015 Perşembe

Menenjit Aşısı Nedir ?

Menenjit Aşısının Önemi


Menenjit nedir ?

Menenjit  eski adıyla Meningokok hastalığı diğer bir adıyla beyin zarı iltihabıdır . Diğer bir tanımla beyin ve omuriliği saran zarın enfeksiyonudur. Kan zehirlenmesine yol açabilen ciddi bakteriyel rahatsızlık .

Menenjit aşısını kızıma neden mi yaptırdım ? 

Yabancı ülkelerde 1981 yılından bu yana kullanımda olan menenjit aşısı ne yazık ki ülkemizde aşı tablosunda bile değil. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre, meningokok menenjit beş yaş altı ölüm nedenleri arasında beşinci sırayı almaktadır. Özellikle kronik rahatsızlığı bulunan kişiler risk çemberinde. Bu sebeple Menenjit aşısı oldukça önemli.
Aşılama bebek ve çocuk grubunda enfeksiyon hastalıklarının önlenmesinde buna bağlı gelişen ölüm sayısının önlenmesinde kullanılan yöntemdir. Gelişmiş ülkelerin çoğunda doğumdan itibaren aşılama yöntemi uygulanır. Aşı programlarına son eklenen menenjit aşısıdır. Ülkemizde 2012 Kasım ayı itibariyle 2 çeşit meningokok aşısı ruhsat almıştır. Menenjit aşısı dünyada yaygın bir aşı olmasına rağmen ülkemizde 2013 yılından itibaren uygulaması artan bir aşıdır.

– Konjüge meningokok aşısı (MCV4) 2 yaş ve üzerindeki kişiler için önerilen aşıdır.
– Polisakkarid meningokok aşısı (MPSV4) 55 yaş üstü kişiler için önerilen tek aşıdır. (hacı adaylarına yapılan aşı).

Yurt dışında menenjit aşısının önemi ciddi anlamda bilinse de maalesef ülkemizde bilinmiyor. Yıllardır yurt dışında uygulanan bu aşılar yeni değildir. Uzun zamandır kullanımdadır. Sağlık Bakanlığı tarafından malesef ödenmemektedir. Özel bir aşıdır. Doktorumuz 'bu aşıyı yaptıralım devlet karşılamıyor' dediğinde bir an bile tereddüt etmedim ve aşıyı iki doz şeklinde kızıma yaptırdım.

Aşının Türkiye'de bulunan formları ve ticari isimleri :

- Nimenrix aşı : 12. ayını tamamlayan bebeklere , çocuklara ve yetişkinlere uygulanır.

- Menactra aşı : 12. ayını tamamlayan bebeklerde 3 ay arayla 2 kere uygulanıyor. 2-11 yaş arasında ise bir doz uygulanması yeterlidir. Tekrar dozu konusu henüz belirlenmemiştir. Aşılanma sonrası korunma tiplere göre % 90 -%100 seviyelerine çıkmaktadır. Koruyuculuğu ciddi anlamda mevcuttur .

Ben kızıma menenjit aşısı yaptıracağım dönemde , Nimenrix aşısının firmasında sıkıntı vardı. Ecza depolarında yoktu. Bu sebeple 3 ay arayla 2 doz Menactra aşısını yaptırdım.Bu ciddi konu sizin de aklınızda bulunsun. Zamanında gerekli önlemleri almak iyidir. Çocuklar hiç ama hiç hasta olmasın .

Sevgiler .

NOT : Doktorunuza danışıp , yaptırabilirsiniz.
Devamını Oku

6 Mayıs 2015 Çarşamba

Bebeklerde Makat Çatlağı

Bebeklerde Makat Çatlağı

Bebeklerde en sık görülen problemlerden biri makat çatlağıdır. Kızım 1 yaşına girdikten sonra bu problemi bizde yaşadık ve hala yaşıyoruz. Bilimsel adıyla anal fissür , halk dilinde makat çatlağı olarak bilinen bu rahatsızlık bebeklerde en sık görülen rahatsızlıkların başındaydır.

Öyle ki bizde bu durumla dönem dönem karşı karşıyayız. Kabızlık problemimiz yok ama kaka yaparken fazla ıkındığı için ve makat kasları henüz tam olarak gelişmediği için , makatta minicik bir çatlağımız mevcut. İyi beslenip bol sıvı tüketmesine rağmen bu sıkıntımızın devam etmesi sadece ıkınmada zorlanmayla ilgiliymiş . Tabii diğer sebeplerden biri de Berrak ' ın severek tükettiği inek sütü.

Makat çatlağımız , halk arasında keçi pisliği denilen dışkılama şeklimize en büyük sebeptir. Berrak sebze,meyve çok seven adeta meyvesiz yaşamayan bir çocuk.Kabızlık problemimiz olmamasına rağmen , lif ağırlıklı beslenmemize rağmen bu sıkıntımız daha az ama hala devam ediyor . Evimizin içinde kaka yaparken , ıkınıcam diye yüzü kıpkırmızı olan yavrum var benim. Zaman zaman anestol krem , proctolog krem ve kantaron yağı imdadımıza yetişiyor. 'Anne acıyor,anne çok acıyor' diye ağladığı zamanlar nadir de olsa oluyor. Hiç yüreğim dayanmıyor o hallerine...

Aslında inek sütü irritabl barsak sendromuna sebebiyet verdiğini bilmiyordum. Berrak'ı doktorumuza götürünce öğrendim. Süt tüketimi irritabl barsak sendromuna sebep olur , irritabl barsak sendromu da ıkınma da zorlanmaya ve makatta çatlağa sebep olurmuş. Hepsi birbiriyle bağlantılıymış.

Doktorumuz 'sütü sadece akşam yatarken verin , gün içinde vermeyin ve koyduğunuz süt kadar üzerine su ekleyin ' dedi.Her ne kadar doktorumuzun dediğine uymaya çalışsak da Berrak anne memesine, sütüne bağımlı bir bebekti. Anne memesinden ayırınca, o bağımlılığı inek sütüne geçti.

Şimdiler de ise gündüz bir kez ve akşam uyurken bir kez süt içiyor. Bakalım bu dönemi de atlatacağız. Yeni hedefim, inek sütünü sadece akşam yatarken içmesi ve biberon devri kapanacak , bardağa terfi edilecek. Yeni hedeflerimle umarım bu irritabl barsak sendromumuz ve makatta ki minik çatlağımız bizi terk edip , sonsuza kadar kaybolup gider.

Dileğim çocuklar hiç hasta olmasın , ufacık bile olsa canları yanmasın.

Sevgiler .   :)
Devamını Oku

5 Mayıs 2015 Salı

Her Bebek Farklıdır

Her Bebek Farklıdır

Her bebeğin gelişim hızı , gelişim aşaması birbirinden farklıdır. Her bebek,her çocuk farklıdır. Her çocuk karakteriyle doğar bu hayata . Her bebek farklı genlere ve farklı yapıya sahiptir. Her bebeğin gelişimi kendine özgü,kendine özel şekilde ilerler.
Biri zayıf,biri tombul,biri iri kemikli , biri anne sütü emer ,diğeri anne sütü emmez,istemez. Biri ek gıda ne versen yer , diğeri ağzını açmaz , biri erken diş çıkarır , biri geç diş çıkarır .
Biri erken emekler , biri geç yürür. Biri gece uyur,biri gece uyumaz. Birinin kafasında konak olur,diğerinde olmaz. Biri sebze sever , biri et sever.Biri yoğurt sever , yer. Diğeri ağzına yoğurt koymaz , ama ayran içer.
Biri erken konuşur , diğeri geç konuşur. Biri hırçın,yaramaz , diğeri sakindir. Biri oyuncaklarına adapte olur , oynar. Diğeri adapte olmaz,sıkılır , oynamaz.
Biri emzik almaz , biberon almaz . Diğeri emzik alır,biberon alır. Biri meyve sever , diğeri sevmez , ağzına koymaz. Biri diş çıkartırken ateşlenir , ishal olur , diğeri sıkıntısız diş çıkartır. Biri inek sütü içer , diğeri içmez.
Biri anne memesinin müptelasıdır , diğeri kendiliğinden bırakır emmeyi. Biri banyo yaparken çığlık çığlığa ağlar , diğeri banyo yaparken kıkır kıkır güler. Biri tuvalet eğitimini 1 yaşında tamamlar,alışır. Diğeri 3 yaşında ancak tuvalet eğitimine alışır.
Daha bir sürü farklılıklar sıralanabilir.
Alışın bu böyle...
Ben yapmadım mı? Ben kıyaslamadım mı? Bende yaptım , kıyasladım. Ama zamanla baktım gördüm ki her bebek farklı. Kıyaslamanın sadece canımı sıktığını , beni yıprattığını öğrendim.
O bebek , o çocuk sizin kimsenin bebeğiyle , çocuğuyla kıyaslamayın. Hepsi birbirinden farklı...
Kıyaslayarak tatlı canınızı sıkmayın. Kıyaslayarak sadece üzülürsünüz , stres olursunuz. Sağlığının yerinde olması mutlu olmanız için tek sebep , diğer gelişimleri için mutlaka zamana ihtiyacı vardır.

Güzel bedeninizi , kalbinizi , ruhunuzu kıyaslayarak daraltmayın , yormayın.

Sevgiler.   :)
Devamını Oku

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Eğlenerek Öğrenmek

Eğlenerek Öğrenmek


Oyun ; çocuğun çevresinde olup bitenleri öğrenme yöntemidir, bir nevi çocuğun işidir.
Ahşap yerleştirme oyuncakları ve ilk sözcüklerim adlı kitaplar çocukların zihin gelişiminde,öğrenme eyleminde büyük etkiye sahiptir.Hafızalarını güçlendiren,zekalarına olumlu etkilerde bulunun eğitici öğretici oyuncaklardır ve kitaplardır.Çocukların ay veya yaş dönemlerine göre çeşitleri var.Şimdiye kadar Berrak'a ayına,yaşına göre oyuncaklar almaya özen gösterdim.Çünkü oyuncak bir çocuğun zekasını geliştirmede büyük etkiye sahiptir.Tazecik bir fidan gibi neye yönlendirirseniz ona doğru giderler,severler,uygularlar.
Berrak ' a bu kitabı almıştım ben ve o kadar sevdi ki elinden düşürmedi hiç.Her gittiğimiz yere götürecek,kitabıyla uyuyacak kadar çok sevdi.Berrak' a  'Anne şu ne ?' dedi ben ona cevap verdim.Birkaç gün sonra ben ona ' Berrak bu ne ? ' dedim.Tek tek tüm nesneleri,hayvanları,meyveleri her sorduğumu cevapladı. :)       (Maşallah)
Renklerde azcık zorlansak da 10'a kadar sayıyor.En sevdiği oyuncakları legolar ve ahşap yerleştirme oyuncakları.Kız bebekler,kız çocukları bebekle oynarmış yok öyle bir genelleme,Berrak bildiğin araba delisiiii.  :)
Ahşap yerleştirme oyuncakları rakamlar,hayvanlar,meyveler,sebzeler ve nesneler olarak 5 ayrı yerleştirme oyuncağı aldım.Haftada bir yeni yerleştirme oyuncağını çıkardım,sıkılmasın çözsün diye.Öyle de oldu severek elinden hiç bırakmadan oynadı.

Eğlenerek ÖğrenmekEğlenerek Öğrenmek


Eğlenerek ÖğrenmekEğlenerek Öğrenmek



Eğlenerek ÖğrenmekEğlenerek Öğrenmek
                                    

     Çocukların severek,öğrenerek oynayabilecekleri en güzel oyuncaklar.

Eğlenerek ÖğrenmekEğlenerek Öğrenmek


Sizin de aklınızda bulunsun.
Hem faydalı,hem öğrenmeye,hem eğlenmeye yardımcı oyuncaklar.
Minikler severek oynayıp,eğlenerek öğrensinler.

Sevgiler  :)



Devamını Oku
blog tasarım
MİNİK KELEBEĞİN ANNESİ COPYRİGHT © 2014 TÜM HAKLARI SAKLIDIR.BLOGUMDA YAYINLANAN YAZILARIN VE RESİMLERİN İZİNSİZ KULLANILMASI 5846 SAYILI FİKİR VE SANAT ESERLERİ YASASINA AYKIRIDIR.