Sağlıklı yaşamı sevenlerdenim.Öyle yağlı,hamur içi yiyeceklerle pek aram yoktur.Bol yeşillik tüketir,sebze yemekleriyle haşır neşir olan ama haftada bir gün de balık,kırmızı et tüketen sağlıklı beslenmeye çalışan biriyim.Pirinç pilavını hiç sevmem evde çok nadir pişer,daha çok tercihim bulgur pilavıdır.Çünkü bir tabak pirinç pilavı,bir tabak şekere denktir.Pirincin glisemik indeksi yüksek olduğu için,100 gramdan fazla yenmemelidir,yendiği zaman yanında ekmek tüketilmemeli hatta aslında hiç yenmemelidir.Bulgur pilavının glisemik indeksi daha düşük,sindirmesi de daha kolay,metabolizmayı hızlandırıcı etkisi olduğu bilinmektedir,bu sebeple tercihim hep bulgur pilavından yanadır.
Özellikle hamileyken ve kızım doğduktan sonra daha da özen gösterir oldum.Hamileyken tuzu çıkardım hayatımdan,tuzsuz beslendim.Öyle çok tatlı sevdam da yoktur,bazı özel günler hariç.Ama öyle aman aman da tatlı sevmem,aramam.Canım isterse,sütlü tatlılar daha fazla tercihimdir.
Kızım ek gıdaya geçtiğinde yemeklerini hep ayrı yaptım ve asla şeker,tuz eklemedim.Şeker,çikolata,cips asla yedirmedim.Ev keki,ev pudingi,ev pizzası yaptım,hazır gıdaları tercih etmedim hiç.Kızım 1 yaşına girdikten sonra da çok nadir bazen çikolata yedi isteğim dışında.Şimdiler de ise çok nadir tutturduğu zamanlar olursa,kaçamak Kinder süt dilimi alıyoruz.Eşimi alıştıramadım,o hep şikayetçidir yemekleri tuzsuz yapmamdan. :) Ama tuzluğa tuzdan çok pirinç koyuyorum ki tuzu yemeklerine çok atamasın,az tuzlu yemeye alıştırdım zor da olsa. :) Tam tersime öyle tatlı sevdalısıdır ki,şerbetli tatlılara bayılır.
Şeker insanlar için vücuda hiçbir faydası olmayan ama vazgeçilmez bir besin.Doğal olarak meyve ve sebzelerde bulunan şekere fiziksel sağlığımız için ihtiyacımız var.Ama fazla şeker ve kimyasal işlemlerle beyazlatılmış şekerin sağlığa zararlarını göz önünde bulundurmak gerek.
Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri obezitedir. Çocuklardaki obezite vücudun belli yerlerindeki yağ birikiminin sonucudur.Bunun bir nedeni fruktoz yüklü içecekler ve meşrubatlardır.Aşırı fruktoz alımı öncü yağların olgunlaşmasına neden olur.Bu yağlar bel çevresinde birikerek gelecekteki kalp hastalıklarının ve diyabetin riskini artırır. Şeker ayrıca kilo alımını, yeme arzusunu ve uyuma zorluklarını artırır.Obezite her hastalığın öncüsüdür ve obezitenin temel nedeni aşırı şeker tüketimidir. Aşırı fruktoz alımı leptin direncini de artırır. Leptin bize yeterli miktarda yemek aldığımızı bildiren bir hormondur. Buradaki problem ise genellikle beyinden gelen bu sinyali dikkate almayız. Şekerin sessiz katil olarak adlandırılmasının nedeni ise yol açtığı hastalıklara haber vermeden yani belirtiler göstermeden neden olmasıdır.
Şekerin hayatımıza olumsuz etkileri ;
- Şeker bağışıklık sistemini baskı altına alır.
- Şeker vücudun mineral dengesini bozar.
- Hamilelik ve emzirme periyodunda aşırı şeker tüketilirse fetüste kas gelişimi olumsuz etkilenir.
- Gazlı içeceklerdeki şeker çocukların süt tüketimini engeller.
- Şeker doku ve hücreleri tahrip eden reaktif oksijen türlerini artırır.
- Şeker çocuklarda hiperaktiviteyi, gerginliği, konsantrasyon problemlerini ve huysuzluğu artırır.
- Şeker fazlası zararlı olan trigliserid yağ asidi miktarını artırır.
- Şeker vücudun bakterilere karşı savaşında direncini artırır.
- Şeker yumurtalık kanserine neden olabilir.
- Şeker vücutta krom ve bakır minerali eksikliğine neden olur.
- Şeker yaşlanmayı hızlandırır.
- Diş çürümelerini hızlandırır.
- Vücudun kalsiyum ve magnezyum emilimini güçleştirir.
- Yaş ilerledikçe gözleri,görme eylemini daha zayıf hale getirir.
- Göz bozukluklarını sebep olabilir ve özellikle bebeklerde,çocuklarda göz damarlarının gelişimine engel olur.
- Dopamin, serotonin ve nöroepinefrin gibi nörotransmitterlerin zamansız salımını sağlayarak vücudun duygusal tepkilerini dengesizleştirir.
- Çocuklarda adrenalinin daha hızlı salınımına neden olur.
- Çocuklarda dikkat dağılmasına yol açar.
- Çocuklarda egzama gibi cilt hastalıklarına yol açar.
- Gastrit ve on iki parmak bağırsağı ülserini tetikler.
- Kandaki E vitaminini azaltır.
- Periyodontal diş hastalıklarına neden olur.
- Besin alerjilerine neden olur.
- DNA’nın yapısını bozabilir.
- Hamilelik esnasında kan zehirlenmesine neden olur.
- Kardiyovasküler hastalıklara zemin hazırlar.
- Katarakta neden olur.
- Damar tıkanıklığına neden olur.
- Düşük yoğunluklu lipoproteinleri (LDL) artırır.
- Enzimlerin fonksiyonlarını bozar.
- Pankreasın çalışma düzenini bozar ve kadınlarda pankreas kanserine neden olur.
- Böbreğin boyutunu artırarak böbrekte patolojik değişikliklere neden olur.- Bağışıklık sistemini zayıflatır.
- Vücudumuzun mineral dengesinin bozulmasına yol açar.
- Böbreklerde hasar oluşmasına yol açar.
- Vücudumuzun ihtiyacı olan kalsiyum ve bakır ihtiyacının karşılanmasını engeller.
- Özellikle kadınlarda kolon kanseri riskini artırır.
- Kalp hastalığı riskini artırabilir.
- Diyabet oluşumuna sebep olabilir.
- Vücudumuzun mineral dengesinin bozulmasına yol açar.
- Böbreklerde hasar oluşmasına yol açar.
- Vücudumuzun ihtiyacı olan kalsiyum ve bakır ihtiyacının karşılanmasını engeller.
- Özellikle kadınlarda kolon kanseri riskini artırır.
- Kalp hastalığı riskini artırabilir.
- Diyabet oluşumuna sebep olabilir.
Tuzun hayatımıza olumsuz etkileri ;
- Yüksek tansiyon,
- Kalp ve damar hastalıkları,
- Tuzun aşırı tüketimi sonucunda, aşırı idrar yapma ile beraber vücudun ihtiyacı olan kalsiyumun dışarı atılmasına sebep olur.
- Kemik erimesine ve kırılma riskinin artmasına neden olur.
- Aşırı tuz vücutta su ihtiyacını artırır.
- Özellikle hamile bayanların vücutlarında ödem oluşmasına neden olur.
- Vücutta aşırı su tutar,şişlik yapar.
Tuzsuz,Şekersiz beslenin. Sağlıklı yaşamın keyfine varın. Sevgiler . :)
offf canım nohutlu pilav çekti yapayım barik :)
YanıtlaSilÇok tuzlu yemem ama şekeri hayatımdan çıkaramıyorum seviyorum tatlıgilleri napıyım :)
YanıtlaSil